
Полная версия
Savaş ve Barış I. Cilt
1812 olayları üzerine yazmış olan herkesin, bu olaylarda çok özel ve alın yazısına benzer bir şey gördüklerini belirtmek gerekir. (y.n.)
6
“Eveeet, Prensim, Cenova ve Lucques, Buonaparte ailesinin birer hasından, birer yurtluğundan başka bir şey değiller artık. Yooo, sizi hemen uyarayım ki bana savaşa gireceğimizi söylemediniz ve bu deccalin -inanın, ne söylediğimi biliyorum ve inanarak söylüyorum- bütün alçaklıklarını, bütün iğrenç canavarlıklarını örtbas etmekte diretecek olduğunuz takdirde sizi defterden silerim; benim dostum, kendi deyişinizle, sadık hizmetkârım olmazsınız artık. Pekâlâ pekâlâ, hoş geldiniz. Sizi korkuttum herhâlde, oturun ve anlatın bakalım.”
7
Sayın Kont hazretleri (ya da Prensim), yapacak daha iyi bir şeyiniz yoksa ve geceyi zavallı bir hasta kadının evinde geçirmek ihtimali sizi pek fazla korkutmuyorsa saat yedi ile on arasında aramızda bulunmanız beni mutlu kılacaktır. Annette Şerer.
8
“Aman Tanrı’m, bu ne şiddet!”
9
“Her şeyden önce sağlığınız nasıl onu söyleyin bana, sevgili dostum.”
10
“İtiraf edeyim ki bütün bu toplantı ve eğlenceler gittikçe tatsızlaşmaya başladı.”
11
“Üzmeyin beni, ne olur. Ne diyecektim? Eveeeet! Novosiltzof’un telgrafı konusunda nasıl bir karar alındı kuzum? Siz her şeyi bilirsiniz.”
12
“Nasıl bir karar?.. Bonapart’ın bütün gemilerini yakmış olduğu kararına varıldı ve öyle sanıyorum ki biz de şu anda kendi gemilerimizi yakmaktayız.”
13
“Bir tuzaktan başka bir şey değil Prusyalıların o ünlü tarafsızlığı.”
14
“Sırası gelmişken (söyleyeyim), son derece ilginç iki konuğum var bu akşam: Biri, Mortemart Vikontu, Fransa’nın en büyük ailelerinden biri (olan) Rohanlar tarafından Montmorencylerle akrabadır. (…) Öbürü de Rahip Morio.”
15
Ana İmparatoriçe.
16
“Söylendiğine göre zavallının biriymiş o baron.”
17
“Sayın Funke Baronu, İmparatoriçe’ye kız kardeş; tarafından tavsiye edilmiş bulunuyor…”
18
Yakın ilgi.
19
“Gelelim sizinkilere, biliyor musunuz ki kızınız ortaya çıkmaya başlayalı beri, bütün yüksek sosyetenin hayranlığını kazanmış durumda? Gün ışığı kadar güzel buluyorlar onu.”
20
“N’eylersiniz? Lavater (bu durumu) bilse bende babalık yeteneği olmadığını söylerdi.”
21
Budala.
22
“Sadık hizmetkârınızım ben sizin ve bunları ancak size itiraf edebilirim. Çocuklarım, hayatım boyunca bana köstek oldular. Benim çilem de bu. Durumumu böyle görüyorum işte. N’eylersiniz?”
23
“Evlilik hastasıdırlar.”
24
Genç kız.
25
“Bizim akrabalarımızdan biri, bir Bolkonski Prensesi.”
26
“İşte baba olmanın keyfi!”
27
“Zavallı kızın mutsuzluğunu bilemezsiniz!”
28
“Dinleyin, sevgili Annette…” dedi. “Bu işi hallettiğiniz takdirde, ölünceye kadar sizin en sadık hizmetkârınız olurum.”
29
“Durun hele.” dedi. “Meseleyi bu akşam Lise’e (genç Bolkonski’nin karısı) açabilirim. Öyle sanıyorum ki bu iş kolayca yoluna girecektir. Kız kurularına özgü çöpçatanlık öğrenimime sizin aileden başlamış oluyorum böylece.”
30
Petersburg’un en çekici kadını.
31
Teyzem…
32
“El işimi de getirdim.”
33
“Dikkat edin, Annette, muziplik yapmayın bana ne olur. Teklifsiz bir akşam toplantısı, diye yazmışsınız bana. Bakın, buna güvenerek nasıl alelacele giyinip koştum.”
34
“Hiç endişelenmeyin Lise, en güzel sizsiniz ve daima siz kalacaksınız.”
35
“Biliyor musunuz, kocam terk ediyor beni, gidip kendisini öldürtecek.”
36
“Söyler misiniz bana lütfen, bu iğrenç savaş da nereden çıktı?”
37
“Ne tatlı, ne cici bu Küçük Prenses böyle.”
38
Meratip silsilesi: Hiyerarşi. (e.n.)
39
“Zavallı bir hasta kadını ziyarete gelmekle çok kibar bir davranış sergilediniz, Bay Piyer.”
40
XV. Louis’ninkine benzer.
41
“Ah, ne olur, anlatın bize bunu Vikont!”
42
“Anlatın bize bunu.”
43
“Aziz İmparator’umuz tarafından huzura da kabul edildi Vikont.”
44
“Kusursuz bir hikâye anlatışı vardır Vikont’un.”
45
“Göreceksiniz, ne kadar hoşsohbet bir insan.”
46
Sevgili.
47
“Ne güzel kadın bu, ey Tanrı’m!”
48
“Hanımefendi, böyle bir dinleyici karşısında, korkarım ki yeteneklerim yetersiz kalır.”
49
“Beni bekleyin lütfen, işliğimi alıp geliyorum.”
50
“Ne düşünüyorsunuz kuzum öyle? İşliğimi getirin bana.”
51
Sevimli Hippolyte.
52
“Umarım, bu bir hayalet hikâyesi değildir?”
53
“Hayalet hikâyelerinden nefret ederim de…”
54
Ürkek bir orman perisinin bacağı.
55
“Enfes.”
56
Devletler hukuku.
57
“Geçmişteki o iyi yürekli çocuk olun.”
58
Sevgili
59
“Muhafız Alayı’na geçtikten sonra da…”
60
“Görüşmek üzere.”
61
Vasili.
62
“Milano’daki taç giyme…”
63
“Peki ya Cenova ve Lucques halklarının gelip Bay Bonapart’a iyi dileklerini sunma ve biat etme komedisine ne buyurulur? Tahtına kurularak ulusların iyi dileklerini kabul eden Bay Bonapart! Harika, değil mi! Yoo yooo, inanın çıldırası geliyor insanın! Sanırsınız ki bütün dünya aklını oynatmış.”
64
“Bu tacı bana Tanrı verdi, ona el sürenin vay hâline!”
65
“Dendiğine göre, bu görkemli sözleri söylerken çok yakışıklıymış.”
66
“Umarım bu, bardağı taşıran damla yerine geçer. Her şeye meydan okuyan bu adama daha fazla tahammül edemez hükümdarlar.”
67
“Hükümdarlar mı? Rusya’dan söz etmiyorum. Hükümdarlar dediniz, öyle değil mi efendim? XVI. Louis için, kraliçe için, Madam Elisabeth için; söyler misiniz, ne yaptı hükümdarlar?”
68
“Hiç. Ve inanın bana, bugün bu hükümdarlar, Bourbonların davasına ihanet etmelerinin cezasını çekiyorlar. Hükümdarlar, öyle mi? Taht hırsızına büyükelçileriyle övgü yağdırıyor şimdi o hükümdarlar!”
69
“Üzerinde gök mavisi ağızlar olan ince çubuk: Conde Hanedanı.”
70
“Sayın Vikont.”
71
“Bonapart’ın sözleri var.”
72
“Şan ve şeref yolunu gösterdim onlara, sırtlarını döndüler bekleme odalarımı açtım, hemen doluştular… Bilmem, bunu söylemekte ne derece haklıydı.”
73
“Hiçbir hakkı yoktu.”
74
“Bazı kimseler için bir kahraman olmuş olduğunu kabul etsek bile, Dük’ün öldürülüşünden beri gökyüzünde bir şehit arttı, yeryüzünde ise bir kahraman eksildi.”
75
“Tanrı’m! Ulu Tanrı’m!”
76
“Nasıl Bay Piyer, adam öldürtmeyi bir ruh asaleti olarak mı kabul ediyorsunuz?”
77
“İlginç!”
78
Fransız Devrimi. (e.n.)
79
Hep şu Toplum Sözleşmesi…
80
“Ama Sayın Bay Piyer…”
81
Beyefendi.
82
“Bir büyük adamın davranışına hiç mi hiç benzemeyen bir el çabukluğuyla hırsızlık gösterisidir bu.”
83
“Ne de olsa ayaktakımından gelme bir adam işte…”
84
“Az kaldı unutuyordum! Bugün bana, Moskova’da geçmiş bir olay anlattılar ki bir harika! Size mutlaka anlatmalıyım, bu ziyafetten yoksun kalmanızı istemem. Beni bağışlayın Vikont, Rusça anlatmam gerekiyor hikâyeyi. Yoksa tadı kalmaz.”
85
“Bir hanım varmış Moskova’da.”
86
Üniformalı refakatçi uşak.
87
Bir oda hizmetçisi.
88
“Ziyarette bulunmaya…”
89
Tatlı toplantı.
90
“O iş tamamdır.”
91
“Babanın bu teklifi nasıl karşıladığını…”
92
“Yine görüşmek üzere Prenses.”
93
“Güle güle.”
94
“Sizi kutlarım, azizim; Küçük Prenses’iniz bir harika!”
95
“Evet bir harika!”
96
“Ve kusursuz bir Fransız sanki!”
97
“Masum delikanlı havası da size pek yaraşıyor doğrusu.”
98
“Kocasına da acımamak elde değil hani! Hele basit bir subaydan başka bir şey olmadığı hâlde, bir hükümdar edasıyla ortada dolanıp durduğunu gördükçe!”
99
“Fransız kadınlarının eline su bile dökemeyeceğini söylersiniz bir de Rus kadınlarının.”
100
“Oysa daima ve her yerde at binenin, kılıç kuşananındır.”
101
Azizim.
102
“Ünlü Prens Andrey demek bu?”
103
“Şerefim üzerine yemin ederim ki doğru!”
104
“Ne olur o yolculuktan söz açmayın bana, lütfen söz açmayın! Sözünün edildiğini dahi işitmek istemiyorum…”
105
Andrey.
106
“Korkuyorum, korkuyorum!”
107
“Neden korktuğunuzu…”
108
“Hayır, Andrey; tanınmayacak kadar değiştiğinizi söylüyorum ben.”
109
“Tanrı’m, ulu Tanrı’m!”
110
“İyi akşamlar, Lise.”
111
“Pek sevimli bulurlar beni ve pek ince alaycı bulurlar.”
112
“Bütün o seçkin kadınların…”
113
“İşi bitmişin biriyim ben.”
114
“Bir piçim!”
115
“Adsız ve bahtsız…”
116
“N’eylersiniz, azizim.”
117
“Kadınlar aziz dostum, kadınlar!”
118
“Kadınlar kadın olsa…”
119
“Kuragin’in kadınları, kadınlar ve şarap!”
120
Emperyal: Çarlık döneminin Rus altını. (ç.n.)
121
Azizem ya da azizim.
122
“Sevgili Kontes, ne kadar zaman oldu…”
123
“Hastaydı zavallı yavrucak, yataktan başını kaldıramıyordu…”
124
“Razumovskilerin balosunda…”
125
“Ve sonra Kontes Apraksin…”
126
“Nasıl mutlu oldum bilseniz…”
127
“Laf aramızda…”
128
“Her şeyin bir zamanı vardır, güzelim.”
129
İlya.
130
“Bonjur, güzelim; kutlarım sizi.”
131
“Ne şeker çocuk bu!”
132
Kontes Apraksin.
133
Anne.
134
Yeğenine.
135
“Yeğenlik, tehlikeli yakınlık.”
136
Sırdaş
137
Madame de Genlis: Napolyon döneminde yaşamış ve yakın çevresi ile dostlarını İmparator’a, jurnal ederek hazin bir üne kavuşmuş olan, soylular sınıfından bir Fransız hanımı. (ç.n.)
138
“Azizem.”
139
“Bütün her şey tozpembe değil.”
140
“Bu gidişle…”
141
Anna.
142
“Prenses falanca.”
143
“Kur yapmıştı bana.”
144
“Eriştiği mevkiler başını döndürmemiş katiyen.”
145
Natalya.
146
Tam anlamıyla.
147
“Sevgili dostum!”
148
“Canım oğlum Boris.”
149
“Canım.”
150
“Yavrum!”
151
“Sevgili yavrum, bana söz verdiniz.”
152
“Yani olumlu, diyorsunuz?”
153
“Errare humanum est (Beşer şaşar.), Prensim. Ama?..”
154
“Anlaşıldı, evet. Anlaşıldı.”
155
Natalya.
156
“Natalya’nın nasıl olup da o hödükle evlendiğine bir türlü akıl erdiremedim gitti! Alabildiğine ahmak ve gülünç bir adam. Denildiğine göre, kumarbazmış da.”
157
“Ama çok mert bir insan, Prensim.”
158
“Boris vaftiz oğludur da…”
159
Sevgili.
160
“Düşünün ki ruhunun selameti buna bağlı… Ey Tanrı, ne korkunç şeydir bir Hristiyan’ın görevleri!”
161
“Ah hayatım! Az kaldı sizi tanıyamayacaktım.”
162
“Daha henüz geldim. Şimdi artık amcacığıma bakmak konusunda sizlere yardım edebilirim. Düşünüyorum da kim bilir nasıl acı çekmişsinizdir…”
163
Hayatım.
164
“O delikanlıyı başımdan alacak olursanız memnun kalırım.”
165
“Günaydın, kuzenim.”
166
“Beni tanımadınız mı yoksa?”
167
“Azizim, eğer burada da Petersburg’da yaptıklarınızı yapmaya kalkışırsanız sonunuz çok kötü olur; size bütün söyleyeceklerim bundan ibaret.”
168
“İngiltere yaşadı. Bay Pitt ise ulusuna ve insan haklarına ihanet etmiş olduğu için mahkûm edilmiştir…”
169
Bayan Jacquot.
170
“Hoşça kalın, Prensim, Ulu Tanrı yardımcınız olsun…”
171
“Güle güle, sevgili dostum…”
172
“Madera şarabıyla yapılmış sote…”
173
“Sevgilim!”
174
“Anna…”
175
Dehşet ejderha.
176
“Pek saygıdeğer dostum…”
177
“Devletin sırtından bir gelir elde etmek hesabındasınız…”
178
“Dengesi yerinde…”
179
“Atasözünün dediği gibi.”
180
“Evet, hanımefendi…”
181
“Hayır, hanımefendi.”
182
“Razumovskiler…”
183
“O kadar güzeldi ki…”
184
“Çok lütüfkârsınız…”
185
“Kontes Apraksin…”
186
Kaplumbağalı.
187
“Avusturya’nın burnunu kırdı işte. Bizim de en sonunda aynı akıbete uğramamızdan korkarım.”
188
“Atasözünü bilir misiniz?”
189
“Bu, bizim hâlimize tam denk düşüyor.”
190
“Pestili çıkarcasına.”
191
“Sorarım size!”
192
“Söylediğiniz çok güzel bir şey…”
193
“Kuzenim benim…”
194
Trepak: Çok hızlı oynanan bir Rus dansı.
195
“Çok güzel Prenses, çok güzel. Ve insan Moskova’ya gelince kendini kırda sanıyor…”
196
“Değil mi!”
197
“Bir tutam cremor tartari…”
198
“Kuzenim.”
199
“Konuşalım.”
200
“Bir posta beygiri kadar bitkinim.”
201
Güzelim.
202
“Ama benim zavallı Katişçiğim, gün gibi açık bir şey bu.”
203
“Bir piç…”
204
“Ve bunun sonucunda meydana gelen her şeyin…”
205
“Hadi.”
206
“Aklımızı konuşturalım!”
207
“Koruduğunuz hanımın.”
208
“Vakit kaybetmeyelim.”
209
“Gördün mü bak!”
210
“Ah, yavrucuğum!”
211
“İnanınız ki ben de sizin kadar acı çekiyorum ama metin olunuz!”
212
“Ah, yavrucuğum, size karşı birtakım haksızlıklar yapılmış olabilir, bunları unutunuz, düşününüz ki o sizin babanızdır… Belki de can çekişmekte.”
213
“Sizi daha ilk görüşte kendi oğlum gibi sevdim. Bana güvenin Piyer. Çıkarlarınızı unutmam.”
214
“Metin olunuz, yavrucuğum, ben çıkarlarınızı gözeteceğim…”
215
“Bu genç, Kont’un oğludur, Sayın Hekim…”
216
“Umut var mı?”
217
“Kendinizi Tanrı’nın koruyuculuğuna emanet ediniz…”
218
“Metin olunuz dostum, metin olunuz. Sizi görmek istemişti. Ne iyi…”
219
“Yarım saat önce bir kriz daha geçirdi. Metin olunuz, dostum…”
220
“Tanrı’nın iyiliği tükenmez. Kutsal, yağ sürme töreni başlıyor şimdi. Gelin benimle.”
221
“Geliniz.”
222
“Uyudu, çıkalım artık.”
223
“Katiş küçük salonda çay hazırlattı.”
224
“Hadi, Anna Mihailovnacığım, bir şeyler yiyip için yoksa yorgunluğa dayanamazsınız.”
225
Küçük salon.
226
“Uykusuz bir geceden sonra, insanı bu enfes Rus çayı kadar zinde tutan hiçbir şey yoktur.”
227
“Kuzum Anna Mihailovna, bırakın Katiş’i ne istiyorsa yapsın.”
228
“Yalvarıyorum size…”
229
“Kuzenim?”
230
“Gülünç bu!”
231
Hadi.
232
“Ama Prensim…”
233
“O ölüyor ve siz beni yapayalnız bırakıyorsunuz!”
234
“O artık yok.”
235
“Götüreyim sizi, haydi. Ağlamayı deneyin. Birkaç damla gözyaşı kadar insanı rahatlatan bir şey yoktur.”
236
“Evet sevgili yavrum, hepimiz için büyük bir kayıp bu!”
237
“Sizden söz etmiyorum. Tanrı size yardım edecektir. Gençsiniz ve bu yaşta çok büyük bir servete sahip oldunuz. Umarım, bu konuda yanılmıyorumdur. Gerçi vasiyetname açılmadı henüz. Yeterince tanıyorum sizi ve biliyorum ki bu durum başınızı döndürmeyecektir. Ama yine bu durum size belirli birtakım ödevler de yüklüyor. Dolayısıyla da erkeklere yakışır bir şekilde davranmanız gerekmekte.”
238
“Ben orada bulunmamış olsaydım başımıza kim bilir neler gelirdi? Bunu belki bir gün sırası gelir de söylerim size yavrum… Biliyor musunuz ki daha evvelki gün Kont, Boris’i unutmayacağını söylemişti bana. Ama vakti yokmuş işte. Babanızın ödev bildiği bir şeyi sizin yerine getireceğinizi umuyorum sevgili çocuğum.”
239
“Acı bir şey bu ama iyi yanı da var: Kont ile asil ruhlu oğlu gibi insanların yaşadığını görmek insanı yüceltiyor.”
240
Prusya Kralı.
241
“Baba.”
242
“Demek siz de mektup yolluyorsunuz Prenses. Ben çoktan yolladım kendi mektubumu! Anneciğime yazmıştım.”
243
“Sizi uyarmam gerekiyor Prenses, Prens tartıştı yine…”
244
“Mihail İvanof’la tartıştı. Keyfi iyice kaçmış durumda, suratı bir karış! Benden söylemesi, gerisi sizin bileceğiniz iş…”
245
“Bakın, sevgili dostum.”
246
“Babamın ruhi durumlarından bana katiyen söz etmemenizi rica etmiştim sizden. Onun hakkında hüküm vermek bana düşmez. Bunu başkalarının yapmasını da istemem!”
247
“Ama bu başlı başına bir saray!”
248
“Hadi çabuk, gidelim…”
249
“Mariya çalıyor, öyle değil mi? Sessizce yürüyelim de sürpriz yapalım ona.”
250
“Prenses için ne büyük bir mutluluk bu, bilseniz!”
251
“Nihayet geldiniz işte! Kendisine haber vermeliyim.”
252
“Hayır, hayır, lütfen…”
253
“Matmazel Bourienne’siniz siz, görümcem sizi çok seviyor, sizi o anlattı bana hep.”
254
“Hiç beklemiyor bizi!”
255
“Ah güzelim!”
256
“Ah Mariya!”
257
“Bu gece rüyamda gördüm sizi…”
258
“Demek bizi beklemiyordunuz?”
259
“Mariya! Zayıflamışsınız siz…”
260
“Siz de tam tersine kilo almışsınız.”
261
“Prenses’i görür görmez tanıdım.”
262
“Ben de hiç tanımayacağınızı sanıyordum!”
263
“Ah, Andrey! Sizi henüz görüyorum…”
264