bannerbanner
Cennet Bedava Cehennem Parayla
Cennet Bedava Cehennem Parayla

Полная версия

Cennet Bedava Cehennem Parayla

Язык: tr
Год издания: 2023
Добавлена:
Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля
На страницу:
5 из 8

105- (Ey Muhammed!) biz sana Kitabı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma.

106- Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

111- Kim bir günah kazanırsa, onu ancak kendi aleyhine kazanmış olur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

112- Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah işlemiş olur.

113- (Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar, kendilerini sapıtırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitabı (Kur’an’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.

118- Allah o şeytana lanet etti ve o da “And olsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi.

119- “onları mutlaka sapıtacağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o apaçık bir hüsrana düşmüştür.

120- Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan ancak aldatmak için onlara vaade bulunuyor.

121- işte onların barınağı cehennemdir. Onlar bir kaçış yolu bulamazlar.

124- Kimin dini, iyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hakka yönelen İbrahim’in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? Allah İbrahim’i dost edindi.

132- Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter.

133- Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah buna hakkıyla gücü yetendir.

134- Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa(bilsin ki), dünya sevabı da ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

138- Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele.

139- Onlar müminleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.

140- Oysa Allah size Kitap’ta (Kur’an’da) Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehenneme toplayacaktır.

144- Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

146- Ancak tövbe edenler, durumlarını düzetenler, Allah kitabına sarılanlara ve dinlerini Allah’a has kılanlar müstesnadır. Bunlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir mükâfat verecektir.

147- Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azap etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.

150- 151- Şüphesiz, Allah’ı ve peygamberini inkâr edenler, Allah’a inanıp peygamberine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler “(peygamberlerin) kinine inanırız, kimini inkâr ederiz” diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kâfirlerdir. Bizde kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışız.

160- 161- Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helal kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkâr edenlere de bir azap hazırladık.

162- Fakat onlardan ilmi de derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler Allah’a ve ahiret gününe inanlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.

Bir zorlukla karşılaştığında sabret.

Çünkü hiçbir güçlük yoktur ki arkasından kolaylık gelmesin. Aziz ve celal olan Allah ahireti kazanmak için dünyayı vermiştir. Dünya fani ahiret ise bakidir.

Fani olan dünya sizi şımartıp da baki olan ahiretten alıkoymasın. Fani olana baki olanı tercih ediniz.

Dünya yok olup gidicidir.

Sonunda sarılacak yer Allahın huzurudur.

Namus ve şerefini koruyun ki Allah da sizin namus ve şerefini korusun.

Yiyeceklerinizin helal ve temiz olmasına dikkat edin.

Ey âdemoğlu! Bilmiş ol ki, ruhunu almakla vazifeli olan melek seni bırakmaz.

Ecelin geldiğinde seni bırakıp da başkasına gitmez.

Sanki bırakıp da sana gelmeyecekmiş gibi ölüme hazır ol.

Gafil olma çünkü sen unutulmuş değilsin.

Ey âdemoğlu! Sen bil ki, kendinden gafil olur,

Hazırlanmazsan başkası senin yerine hazırlanmaz.

Mutlaka Allah’ın huzuruna çıkacaksın,

Kendini hazırla kendi işlerini başkasına havale etme.

(Hz.Osman(r.a.))

Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır.

İnci deniz dibinde, çer çöp çıkmış sahile.

Aynı gökte uçarlar ama kuzgunun dünyası başka, şahinin dünyası başkadır.

Hâşâ ben ölümden korkmuyorum.

Çünkü ben Müslümanım.

Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır.

Hakikaten ölüm ebediyet âlemine açılan ilk perdedir.

Mevlana aşkın rehberidir, sözleri susuzlara çeşme, vücudu vecd-ü heyecandır.

(Muhammed İkbal)

Fatih Sultan Mehmed tahtı kendisine bırakan babasına ülkenin çıkarı gereği şöyle der; eğer padişah ben isem, size emrediyorum. Gelip ordunun başına geçin. Eğer padişah siz iseniz, gelip devletinizi düşmanlara karşı savunun.

(Fatih Sultan Mehmed)BÜLBÜLLER NAZDA…Bülbüller nazda,Güller niyazda,Herkes namazda,Hakkı zikreyler.Gözlerden yaşlar,Akmağa başlar,Dağlar ve taşlar,Hakkı zikreyler.Yerde çiçekler,Arşda melekler,Bütün felekler,Hakkı zikreyler,Gölgeler yerde,Bir derin secde,Gelerek vecde,Hakkı zikreyle.Nurlu seherler,Tövbeler söyler,Gökler ve yerler,Hakkı zikreyler.Mukaddes kitap,İlahi hitap,Minberle mihrap,Hakkı zikreyler.Ey gafil insan,Mabeddir cihan,Her şey ve her an,Hakkı zikreyler.Hayat ve memat,Nemat ve cemat,Bütün kâinat,Atarken şafak,Hakkı zikreyler.Kâinata bak,Enfüs ve afak,Hakkı zikreyler.Kalk gafil olma,Zulmette kalma,Madde ve mana,Hakkı zikreyler.BEN BU YOLU…Ben bu yolu bilmez idim,Aşk gönlüme düştü gider,Aşk elinden dertli yürek,Kaynayu taştı gider.Nefsi doyunca yiyenler,Kana kana uyuyanlar,Dili gıybet söyleyenler,Cehenneme düştü gider.Hani bizden önde olan,Kalmadı dünyaya gelen,Dün-gün arî taat kılan,Ol sıratı geçti gider.Aşk oduna yanmayanlar,Öleceğin sanmayanlar,Göz açıp uyanmayanlar,Şöyle gaflet bastı gider.Bu aşk bana bir düş idi,Hak müyesser kılmış idi,Derviş yunus bir kuş idi,Halk içinde uçtu gider.NİSÂ SÛRESİ…

167- Şüphesiz inkâr edenler. İnsanları Allah yolunda alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

168- Şüphesiz inkâr edenler ve zulmedenler (var ya) Allah onları asla bağışlayacak ve doğru yola iletecek değildir.

169- (Allah onları) ancak içinde ebedi içinde kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.

170- Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı (gerçeği) getirdi. O halde kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkâr ederseniz bilin ki, göklerindeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir.

171- Ey kitap ehli: dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin. “(Allah ) üçtür” demeyin kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilahtır. O çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.

176- Senden fetva istiyorlar. De ki “Allah, size kalale” (baba ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında açıklıyor. Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa, bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi bulunursa, bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa erkek kardeş onu varis olur. Eğer kız kardeşler iki iseler. (erkek kardeşin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar(pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Mâide Sûresi

1- Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helal saymamanız kaydıyla okunacak (bildirilecek) olanlardan başka hayvanlar, size helal kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir.

2- Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlara takılı) gerdanlıklara ve de Rablerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâbe’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydular diye bir takımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, hattı aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.

3- Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç boğulmuş darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısle (Allah’a itaatten kopmaktır. Bu gün kâfirler dininizden ) (onu yok etmekten,) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bu gün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

5- Bu gün size temiz ve hoş şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla, evlenmek zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helaldir. Her kimde inanılması gerekenleri inkâr ederse, bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o ziyana uğrayanlardandır.

6- Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza mesh edip her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya kadınlara dokunur(cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız temiz bir toprağa yönelin. Onunla(teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez.


İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a)

Bir gün sokakta giderken birisine koluna dokundu, O insan da Ebu Hanife’yi tanımadığından ona bir tokat vurdu. Ebu Hanife ona: benim senden intikam almaya ve sana dersini vermeye gücüm yeter. Fakat müsterih ol! Dünyada sana bir kötülük yapmayacağım gibi ahirette de Cenab-ı Hak beni cennetine koyarsa sensiz girmeyeyim buyurdu. Adam Ebu Hanife’nin kim olduğunu anlayınca özür diledi ve bağışlanmasını istedi.

Rivayet edilir ki, Allah(c.c.) peygamberinden birine şöyle vahyetti. Falan kimsenin bana ihtiyacı var. O benim ihtiyacımı görürse, ben de onun ihtiyacını görürüm. Peygamber (a.s.) Rabbine dua etti ve İlahi nasıl olur da senin ihtiyacın olur? dedi. Allah Teâlâ, onun kalbi benden başkası ile sükûnet buldu. O kalbini bundan boşaltsın. Bende onun ihtiyacını göreyim. (ihya Gazali)

GINA (ZENGİNLİK)

Gına sözlükte zenginlik, servet, yeterlik yeterli olma, usanma, bıkma, kanaat ve başkasına ihtiyaç duymamak hakkındadır.

(Hz. Peygamber (s.a.v) gözünün tokluğu):

Hz. Peygamber (s.a.v.) evde genellikle aç dururdu ve geceleyin çoğu kere ev halkı aç yatarlardı. Peygamber (s.a.v) ardı ardına birçok geceyi aç geçirirdi. O ve ev halkı akşam yemeği bulamazlardı. (Tirmizi Zühd.)


Çoğu kere Hz. Aişe (r.a.) şöyle der; hayatı boyunca yani Medine’ye gelişinden vefat edinceye kadar geçen dönemde Hz. Peygamber (s.a.v.) hiçbir zaman üst üste iki vakit iyice doyarak yemek yemedi.

HAMDELE NEDİR?

Hamdele; elhamdülillahi rabbil âlemin yani hamd, âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur cümlesi için kısaca söylenen isimdir. Müslüman hayırlı işlerine besmele hamdele ile başlarlar.

KIYAMINDA DURANLARIZKıyamında duranlarız,Yeri-göğü Yaradan’ın,Nimetini görenleriz,Yeri-göğü Yaradan’ın.Kur’an’ladır Hakk’a ermek,İhtarıdır dert çektirmek,İhsanıdır ümit vermek,Yeri-göğü Yaradan’ınGönüllerden aşkı taşar,Sevdasıyla mümin coşar,Hep kulları afva koşar,Yeri-göğü Yaradan’ınBizlere yakındır, bizden.Tutan O’dur elimizden,Adı düşmez dilimizden,Yeri-göğü Yaradan’ın.Âşık olan Hakk’a yanar,Sadıkları feyze kanar,Âlem cezbesiyle döner,Yeri-göğü Yaradan’ınBİR GARİPSİNBir garipsin şu dünyada,Gel dönelim Hakk’a gönül,Derdin dahi çoktur senin,Gel dönelim Hakk’a gönülEbübekir Sıddık veli,oldur Peygamberin yâri,Hani Ömer, Osman, Ali,Gel dönelim Hakk’a gönül.Bir gün olup ecel gele,Kullar kulluğunda kala,Cümle âlem toprak ola,Gel dönelim Hakk’a gönül.Âşık Yunus söyler sözün,Hemen toprak beller özün,Nedametle dolsun gözün,Gel dönelim Hakk’a gönül.İBADETDENİbadetten huzur almazsa bir insan perişandır,Tükenmez yas taşır zira geçen her anı hicrandır,Seher vaktinde istiğfar edip Allah’ı zikret de,Uzaklaş tam sivalardan anıl dergâhı izzet de.Veli kullar, erenler erdiler kalben uyanmakla,Tefekkürler edip, yaşlar döküp Allah’ı anmakta.Zikirden feyzi yap olmuş ve yükselmişse irfanın,Ne sırlar keşfeder ruhun, geçer vuslatla her anın.MÂİDE SÛRESİ…

9. Allah, iman edip Salih amel işleyenler hakkında, “onlar için bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır” diye vaatte bulunmuştur.

10. İnkâr edip ayetlerimiz yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir.

11. Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkılmıştı da, Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten kasının. Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.

15. Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O ki tabınızdan gizleyip durduğumuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an) gelmiştir.

16. Allah, onunla rızası peşinde olanları selamet yollarına iletir ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.

18. (Bir de Yahudiler ve Hıristiyanlar, “biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız” dediler. De ki: öyleyse Allah size neden günahlarımız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de O’nun yarattıklarından bir beşersiniz. Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin yerin ve bunların arasında bulunanlarını da hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak O’nadır.

24. Dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”

25. Musa, Ey Rabbim! Ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebilirim. Arktık bizle, o yoldan çıkmışların arasını ayır” dedi.

26. Allah şöyle dedi: “o halde, orası onlar kırk yıl haram kılınmıştır. Bu süre içinde yeryüzünde şaşkın şaşkın dönüp dolaşacaklar. Artık böyle yoldan çıkmış kavme üzülme.”

33. Allah ve Resulün savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.

34. Ancak, onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah’ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.

39. Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

40. Bilmez misiniz ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir. O dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

42. Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz cevir. Onlardan yüz çevirecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, adil davrananları sever.

43. Yanlarında, içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat varken nasıl oluyor da seni hakem yapıyorlar, sonra bunun ardından verdiğin hükümden yüz çeviriyorlar? İşte onlar(kendi kitaplarına da) inanmış değillerdir.

51. Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

58. Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

59. De ki;” Ey kitap ehli! Sadece Allah’a bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan (ilahi kitaplara inandığımızdan ve çoğumuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz.”

61. (Yanınıza) küfürle girip yine (yanınızdan) küfürle çıktıkları halde, size gelmediklerinde inandık dediler. Allah onların saklamakta oldukları şeyi daha iyi bilir.

İLİM HAKKINDA

İlim ikidir:

1. Kalbi ilimdir. Bu insana en çok faydası olan ve fayda getiren bir ilimdir.

2. Dil ilimdir. Bu da Allah’ın insanoğluna olan ve verilen bir senedidir.

ÖĞRENCİNİN UYACAĞI KURALLAR:

1. Gayretli olmalı

2. Sabırlı olmalı,

3. Allah rızası için olmalı,

4. Okumak için, 1.seher vakti, 2. Öğlen vakti, 3. Kuşluk vakti, 4. Gece vakitleridir.

5. Hz Ömer (r.a.) buyuruyor. Evlenmeden evvel tahsilinizi yapınız.

6. Hafif arızalar yüzünden ders terk etmemelidir.

7. Dini sohbetler:

Rivayet olunur ki: meşhur evliyadan Cüneydi Bağdadi (Kaddesallahü) vefatından sonra rüyada görüldü. Ona şu sual soruldu.

Ey Cüneyd, halin nicedir haber ver? Cüneyd bu suale şu cevabı verdi: Dünyada sarf edilen o güzel lafızlar ve yaldızlı sözler fayda vermedi. Bize ancak gece yarısı kıldığımız namazlar yaradı.

ÖMÜR BAHÇESİ Ömür bahçesinin gülü solmadan,Uyan ey kardeşim gafletten uyan,Kötülük her şeye hâkim olmadan,Uyan ey kardeşim gafletten uyun.Varlığında senin manalar dolu,Ahlakça melek ol, temiz duygulu,Allah’ın yoludur selamet yolu,Uyan ey kardeşim gafletten uyan,İslamı yaşayıp imanla uyan,Kur’an’a tam sarıl, Allah’a dayan,Hak uğrunda cihat sevdasıyla yan,Uyan ey kardeşim gafletten uyan.Vazifen: imanla, amel ahlaktır.Yolun ve tavsiyen: sabır ve haktır.Bir anın cihatsız: kalmayacaktır.Uyan ey kardeşim gafletten uyan.

Sen insana ulaşmadan Allah’ı nasıl arıyorsun? Başkaların nimetlerinde kendi rızkını arama. İsterse güneşin kaynağından gelmiş olsun hiç kimseden, su bile isteme. Allah’a güven ve çalış. Bu şerefli İslam ümmetinin yüzünü utandırmaz. Bir gün Hz. Ömer at üstünde giderken elinden kamçısı düşütü. O etrafındakilerden hiç birinden ona kendisine vermelerini istemeyip bizzat atından inerek kendisi almıştı.

Müslüman’ın izzeti ve hürriyeti, İslam’ın asil kaynağı olan Kur’an ve sünnettir. Tüm sanatların ana noktası, ırkını ıslah edebilecek yüce hakikatlerle insanda derin etkiler bırakmaktır. (Muhammed ikbal)

Ben hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum;Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var.Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.Ziyanı yok, siz kuyumcu olunuz, ben demirci olayım; yeter ki hepimiz, şu vatan için bir çekice sarılıp çalışalım.Bir yerin adına denince Türk ülkesi,Gözüm bayrak arar, kulağım ezan sesi.Demir ve ateş; kardeşler ben bunlarla hiçbir vatan ve ırkın öldüğünü işitmedim. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlaka, zengin bir şiir ve edebiyata, dini ve milletin mahvolduğunu tarih göstermiyor.Tanrım şahit, duracağım sözümde.Milletimin sevgileri özümdeVatanımdan başka şey yok gözümde.Yar yatağın düşman almaz giderim.Biz gençler de yürekleri kollarından ve kolları kılıcından güçlü olan bu cihangir ataların yetiştiği bir toprağın erleriyiz.Bu âlemde nur ile karanlığın kavgası var;Dövüşüyor her yerde hayal ile hakikatler,Boğuşuyor her zaman cinayetle faziletler!(Mehmet Emin Yurdakul)MÂİDE SÛRESİ…

62- Onlardan çoğunun günahta düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür.

63- Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!

65- Eğer kitap ehli iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, muhakkak onların kötülüklerini örterdik ve onları Naim cennetlerine koyardık.

66- Eğer onlar Tevrat’a İncil’e ve Rableri tarafından kendilerine indirilene (Kur’an’a) gereğince uygulasalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (bol bol rızık) yiyeceklerdi, onlardan orta yolu tutan bir zümre vardır. Ama onların birçoğunun yaptığı ne kötüdür.

74- Hala mı Allah’a tövbe etmezler ve O’ndan bağışlanma istemezler? Allah çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.

75- Meryem oğlu Mesih, sadece bir Peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (nasıl ilah olabilirler? İkisi de yemem yerlerdi. Bak onlara ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki nasıl da (haktan) çeviriyorlar.

76- (Ey Muhammed!) de ki: “Allah’ı bırakıp da sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

77- De ki: “ Ey kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da sapmış bir milletin arzu ve keyiflerine uymayın.”

78- İsrail oğullarından inkâr edenler, Davut ve Meryem oğlu İsa diliyle lanetlendi. Bu onların isyan etmeleri ve hadlerini aşıyor olmalarından ötürüydü.

79- İşledikleri herhangi bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü!

83- Peygambere indirileni(Kur’an’ı) dinledikleri zaman hakkı tanımalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. “Ey Rabbimiz! İnandık. Artık bizi (hakikate) şahitlik edenler)Muhammed’in ümmeti ile beraber yaz” derler.

84- “ Rabbimizin bizi salihler topluluğuyla beraber(cennete) koymasını umarken, Allah’a ver bize gelen gerçeğe ne diye inanmayalım?”

85- Dedikleri bu söze karşılık Allah onlara, devamlı kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İşte bu iyilik yapanların mükâfatıdır.

90- Ey iman edenler! (aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.

91- Şeytan, içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?

92- Öyleyse Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki, elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir.

98- Bilin ki, Allah’ın cezası çetindir ve Allah çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.

99- Peygamberin üzerine düşen ancak tebliğdir. Allah sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilir.

100- (Ey Muhammed!) deki; “pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile” Ey akıl sahipleri Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

106- Ey iman edenler! Birinizin ölümü yaklaştığı zaman, vasiyet sırasında aranızda şahitlik (edecek olanlar) sizden adaletli iki kişidir. Yahut seferde olup da ölüm musibeti gelirse, sizin dışınızdan başka iki kişi şahitlik eder. Eğer şüphe ederseniz, onları namazdan sonra alıyorsunuz da Allah adına, akraba da olsa, şahitliğimizi hiçbir karşılığa değişmeyiz. Allah için yaptığımız şahitliği gizlemeyiz. Gizlediğimiz takdirde, şüphesiz günahkârlardan oluruz.” diye ederler.

107- (Eğer sonradan) o iki kişinin günaha girdikleri(yalan söyledikleri) anlaşılırsa o zaman bu öncelikli şahitlerin zarar verdiği kimselerden olan başka iki adam, onların yerine geçer ve Allah’a yemin ederiz ki, bizim şahitliğimiz onların şahitliğinden elbette daha gerçektir. Biz hakkı da çiğneyip geçmedik. Çünkü o takdirde, biz elbette zalimlerden oluruz” diye yemin ederler.

На страницу:
5 из 8