
Полная версия
Cehennemlik
27
Hecagu: Bir kimseyi hicveden. (e.n.)
28
Şiirde güzel söz söyleyip hazırcevap emsali olmak. (e.n.)
29
Evlat, babasının sırrıdır. (e.n.)
30
Yazık değil mi ki o alacalı yüz / Kararıp da utanmaz bir Çingene yüzüne dönsün. (e.n.)
31
Tahaccür: Taşlaşma, taş kesilme. (e.n.)
32
Taaccüp: Şaşma. (e.n.)
33
Nerm ü leyyin: Yumuşak ve mülayim. (e.n.)
34
Em’a: Bağırsaklar. (e.n.)
35
Osmanlı Sultanı İkinci Mahmut. (e.n.)
36
Yeni ayak: Yürümeyi henüz öğrenmiş. (e.n.)
37
Lisagors: Letarji, yaşama işlevlerinin ve bilincin çok zayıfladığı, çok derin ve sürekli patolojik uyku durumu. (e.n.)
38
Allah’a şükürler olsun. (e.n.)
39
Müşaare: Karşılıklı olarak birbirine şiir söylemek, şiir yarışı. (e.n.)
40
Hiffet: Hafiflik, onurlu ve vakarlı olmamak. (e.n.)
41
Tebdilimekân-ı kalbî: Kalbin yer değiştirmesi. (e.n.)
42
Mekşuf: Keşfedilmiş, açık, belli. (e.n.)
43
Zir ü zeber: Karmakarışık, altüst. (e.n.)
44
Lagar: Zayıf. (e.n.)
45
Batın: Karın. (e.n.)
46
İlyeteyn: Kalça. (e.n.)
47
Kadın benzer aynen vebaya / El uzatma kafiyesi kavuna / Tatlıdır biri, serin ve sulu / Biri sıcaktır gayet can yakar / Yumuşatır birçok insanın bağırsaklarını / Kurutur kadın büsbütün kanı. (e.n.)
48
Hacir: Kısıt, kısıtlılık. (e.n.)
49
Gümrah: Uzun, sık ve dalgalı saç. (e.n.)
50
Tezkere-i Osmaniye: Nüfus kâğıdı. (e.n.)
51
Harfendazlık: Laf atma, sarkıntılık etme. (e.n.)
52
Sadakor: Düz dokunmuş, açık saman renginde bir tür ipek kumaş. (e.n.)