
Полная версия
Hawaii Mitleri
Ardından Kamalo’ya, köpekbalığı tanrısına gitmesini söyleyen rahibin tapınağına gitmesini, rahibi omuzlarına alıp sarp kayalıklar boyunca taşıyarak Kaluaaha’da bulunan kendi tapınağına getirmesini, orada birlikte rahip olarak yaşamalarını söyledi. Tapınağın etrafına tabu çitler çekip kutsal direklerin üzerine beyaz tapa kumaşı asacaklardı. Siyah domuzların, kırmızı balıkların, beyaz tavukların en iyilerini seçip sonrasında sabırla Kauhuhu’nun gelmesini bekleyeceklerdi. Daha sonra tuhaf bir şey yaşanacaktı. Maui Kanalı’nın batısında kalan Lanai Adası’nda kar gibi beyaz ve küçük bir bulut göreceklerdi. Bu bulut küçük adayı tümden kaplayana kadar yükselecekti. Daha sonra rüzgârda ilerleyerek kanalı geçecek, Kupa’nın tapınağının bulunduğu vadinin zirvesine gelene kadar Molokai Dağları’na tırmanacaktı. “Tam o anda,” dedi Kauhuhu, “Vadinin üzerinde büyük bir gökkuşağı ortaya çıkacak. Ben o gökkuşağında olacağım. Şüphesiz ki orada olduğumu ve sana zarar veren bu adamı derhal cezalandıracağımı anlayacaksın. Bu kutsal sebepten ötürü bana geldiğini ve seni bu yüzden bağışladığımı bilmelisin. Köpekbalığı tanrısının karşısında durup canlı bir şekilde oradan ayrılabilen tek insan olduğunu da unutma.” Kamalo, köpekbalığı tanrısının rahibinin yaşadığı tapınağa giden zorlu kayalıklarda yukarıya doğru memnuniyetle ilerledi. Rahibi, Kalaupapa’dan yukarıdaki tepeye kadar memnuniyetle taşıdı. Eve kadar onu memnuniyetle getirip rahip orada beklerken kendi ördüğü kutsal duvarlar arasında siyah domuz, kırmızı balık ve beyaz tavuk aradı. Ailesini, yani kendisine en yakın olanları buraya getirdi. İşi bittiğinde, batıdaki küçük Lanai Adası’nın üzerindeki bulutları izlemekten gözleri acıyordu. Günler oldukça yavaş geçti. Efsanelere göre aradan haftalar, aylar geçmişti. Kamalo, hâlâ sabırla bekliyordu. En sonunda bir gün o beyaz bulut göründü. Bu bulut, o kasvetli günler boyunca endişeyle izlediği diğer bulutlardan çok farklıydı. Kanalın üzerinde duruyordu. Bulut, yamaç boyunca yayılıp dağları tırmandı. En sonunda Kupa’ya ait vadinin tepesinde durdu. Bunu izleyenler hemen ardından muhteşem gökkuşağını görüp Kauhuhu’nun söz verdiği gibi geldiğini anladı.

Vadinin tepesinde bir fırtına başladı. Rüzgârlar şiddetli bir hal aldı. Bulutlar, gece yarısı kadar karanlık bulutlara dönüştü, çakan şimşeklerin korkunç ışıkları içlerinden geçti. Şiddetli bir yağmur yağdı, dağın yamacındaki her şeyi vadiye sürükledi. Aşağıdaki her şeyi önüne katıp sürükleyerek okyanusun kenarında bir yığın haline getirdi. Sağanak yağış, Kupa’nın tapınağına geldi ve tapınağın duvarlarını parçaladı. Kupa ve halkını vadinin girişinde bulunan limana sürükledi. Köpekbalığı tanrısı, kendi halkını burada toplamıştı. Körfez, köpekbalıklarıyla doluydu. Sular kırmızıya dönüşüp hepsi yok olana kadar Kupa’yı ve halkını mideye indirdiler. Bu küçük limanın efsanevi ismi Aikanaka, yani yamyamların yeri böylece ortaya çıktı.
Efsanelerde, “Dağlarda büyük bulutlar toplandığında ve vadinin üstünde bir gökkuşağı belirdiğinde aniden gelip vadide ne var ne yoksa sürükleyecek öfkeli fırtına ve yağmurlara dikkat edin,” yazar. Efsanelere göre Kupa’ya çok güçlü bir şekilde saldıran bu tuhaf fırtına, yakınlardaki ovalara da etki ederek her yeri yerle bir etmiş. Fakat Kamalo’nun diktiği tapınağın kutsal direklerine gelince durmuş ve içeride yaşayan kimseye dokunmaya kalkmadan kutsal çitlerin diğer tarafına yönelmiş. Böylece Kamalo ve yakınlarının canı bağışlanmış. Fırtına tarafından limana sürüklenen insanlar köpekbalıklarının yemeği olduğu için bu efsaneye Aikanaka denilir, fakat hikâyeye kuvvetli fırtınalar göndererek büyük bir yıkıma neden olan köpekbalığı tanrısı Kauhuhu’nun ismini vermek daha uygun olurdu.
VIII
Waipio Vadisi’nin Köpekbalığı Adamı
Bu hikâye, Hawaii Adaları’nda bulunan en güzel ve gözlerden en uzak vadilerden birini, yani Waipio Vadisi’ni anlatır. Bu vadiye ulaşılması, her zaman olduğu gibi günümüzde de oldukça zordur. Üç yüz metreyi geçen duvarları vardır. Eski zamanlarda, kayalıklar boyunca basılabilecek neresi varsa orada dar bir patika oluşmuş. İlerleyen zamanlarda bu patikalar genişleyerek at ve binicilerin vadinin derinliklerine ilerleyebilmesini sağlamış. Vadinin üst tarafında, bir kayalığın kenarından neredeyse dört yüz elli metre aşağıya doğru gümüş renkli bir şelale akar. Sular bu kayalığın üzerinden aşağıdaki bereketli vadiye doğru hızla akar. Diğer şelaleler, başka dağ akarsularının Waipio’nun geniş ovalarının yarattığı okyanusa giden yollarla birleşme noktasını belirler.
Çok uzun yıllar önce bu bölgede yüce şefler yaşardı. Bu yüzden burada kutsal tapınaklar inşa edildi. Moikeha ve Laa-Mai-Kahiki, Waipio Vadisi’nden başlayan ve uzaklardaki yabancı bölgelere kadar uzanan ünlü deniz yolcuklarına başladı. Maui28 zamanlarında bu vadide yaşayan bir rahibin, su kabının içinde cennet rüzgârlarını gizlediği söylenirdi. Kabın üstünü biraz aralayarak, açık kısmın baktığı tarafa hafif rüzgârlar salardı. Şiddetli fırtınalar ve kasırgalar, su kabını hızla ve geniş bir şekilde açıp hiddetli rüzgârlardan oluşan kaosun kaçmasını sağlamakla ortaya çıkardı. Kuş ve balıkların sihirli güçleri kadar güçlü insanların tuhaf hareketlerini içeren hikâyeler de saymakla bitmez. Bunlardan aşağı kalır yanı olmayan tarihi bir mit de Waipio Vadisi’nde yaşayan Nanaue’ye ilişkin olandır. Nanaue, eski zamanlarda yaşayan yamyam bir köpekbalığı adamdır.
Ka-moho-alii, Hawaii sularında görülen köpekbalıklarının kralıydı. İnsan olarak görünmek istediğinde her zaman asil ve heybetli bir görünüm alırdı. Bir gün vadinin girişindeki suların hemen altında bir o yana bir bu yana yüzerken beyaz dalgaların içinde yıkanmaya gelen son derece güzel bir kadın gördü.
Ka-moho-alii, o gece lavlı kumlardan oluşan siyah kumsala geldi, suların içinden çıkıp insan görünümünü aldı. Kudretli bir şef olarak vadi içinde gezinerek halkın arasına karıştı. Günlerce dalgalar arasında yıkanan o güzel kadını arayarak insanlarla vakit geçirdi, onların cömertliğini tattı. Kadını bulduğunda yanına gidip karısı olması için onu ikna etti.
Tuhaf şefle evlenen bu kadının adı Kalei’ydi. Çocuk sahibi olacakları zaman geldiğinde, Ka-moho-alii, Ka-lei’den çocuğa çok dikkatli bir şekilde bakmasını, insanların çocuğu görmesini engellemesini ve ona asla herhangi bir hayvanın etini yedirmemesini tembih etti. Daha sonra Kalei’nin, kendisinin köpekbalığı kralı olduğundan en ufak bir şüphe bile duymasına asla izin vermeden ortadan kayboldu.
Çocuk doğduğunda Kalei, ona Nanaue ismini verdi. Çocuğun sırtında bir delik olduğunu fark ettiğinde oldukça şaşırdı. Çocuk büyüdükçe sırtındaki delik, içinde keskin dişler bulunan kocaman bir köpekbalığı ağzına dönüştü.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Heiau: Eski zamanlardan kalma bir tür Hawaii tapınağıdır. (ç.n.)
2
Gölevez, yılanyastığıgiller familyasından oldukça yüksek miktarda potasyum içeren bir bitkidir. Asya, Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yaşayan 400-500 milyon insanın temel gıda kaynağıdır. Taro veya kolokas olarak da bilinir. (ç.n.)
3
A-a, lav akıntısının üç temel türünden biridir. Kömür cürufu adı verilen parçalanmış lav parçalarının oluşturduğu sert ve çakıllı yüzeye sahip bazaltik türde bir lavdır. (ç.n.)
4
Pahoehoe: Yumuşak, dalgalı, inişli çıkışlı ve yapışkan yüzeye sahip bir tür bazaltik lavdır. (ç.n.)
5
Lono: Hawaii dininde bereket, tarım, yağış, müzik ve barış ile ilişkilendirilirdi. Birçok efsaneye göre, Lono, Laka ile evlenmek için bir gökkuşağı üzerinde dünyaya gelmiştir. Dünya oluşmadan önce var olduğu iddia edilen dört tanrıdan biri olduğu söylenir. (ç.n.)
6
Rongo: Maori mitolojisinde, ekinlerle özellikle de bir tür tatlı patates olan kumara ile özdeşleştirilen tanrıdır. (ç.n.)
7
Alii: Hawaii dilinde hükümdarların soyunu belirten bir ifadedir. Samoa dilinde ve diğer Polinezya dillerinde de aynı anlamı taşır. (ç.n.)
8
Kapa: Bazı ağaç ve çalı türlerinin kabuklarındaki liflerden yapılan bir tür kumaştır. (ç.n.)
9
Awa: Kava bitkisinin Hawaii dilindeki adıdır. Pasifik Adaları’nda yetişen bir mahsuldür. Kökü kullanılarak yatıştırıcı bir içecek yapılır. (ç.n.)
10
Ekmek ağacı: Anavatanı Hint Okyanusu’nun doğusu ve Büyük Okyanus’un batısındaki adalar olan bu ağaç dutgiller familyasına mensuptur ve nişastası zengin olan meyvesi, yetiştirildiği bölgelerin ana gıda unsurudur. Bazı insanların bu ağaca “hayat ağacı” dediği bilinmektedir. (ç.n.)
11
Uskundra: Teknelerde yana yatmayı engellemek için tekneden uzatılan direklere bağlanan, gemi doğrultusunda paralel yüzebilen parça. Avara demiri, dirsekli çıkıntı veya dirsekli iskele olarak da bilinir. (ç.n.)
12
Konç: Kabuklu bir tür deniz hayvanıdır. Bazı salyangozlara da bu isim verilir. (ç.n.)
13
Ohelo: Hawaii’de bulunan bir tür yabanmersinidir, bazı adalardaki yüksek dağlarda bulunur. (ç.n.)
14
Heeia: Hawaii’nin Honolulu şehrinde bulunan ve birkaç mahalleden oluşan bir bölgedir. (ç.n.)
15
Mana: Hawaii kültüründe Mana, güç ile özdeşleştirilen ruhani bir enerjidir. Yapılan farklı eylemlerle birlikte mana kazanmaya veya kaybetmeye dayanan bir inanışları vardır. Ayrıca Hawaii Adaları’ndaki belli bölgelerin diğerlerine göre daha fazla manaya sahip olduğu söylenir. (ç.n.)
16
Lei: Hawaii Adaları’nda ipe dizili çiçek ve yapraklardan oluşan, başa ya da boyna asılan bir tür süs. (ç.n.)
17
Waimea: Hawaii’de bulunan bir bölge. (ç.n.)
18
Mauna Kea: Hawaii Adası’nda bulunan ve aktif olmayan bir volkandır. Eğer denizden itibaren ölçülürse dünyanın en yüksek dağı olarak adlandırılabilir. (ç.n.)
19
Poliahu: Hawaii mitolojisinde bulunan ve Pele’ye düşman olan dört kar tanrıçasından biridir. Mauna Kea’da yaşadığı düşünülür. (ç.n.)
20
Lilinoe: Hawaii mitolojisinde bulunan kar tanrıçalarından biridir. Poliahu’nun küçük kız kardeşidir ve ablası gibi o da volkan tanrıçası Pele’nin bir düşmanıdır. (ç.n.)
21
Kupua: Hawaii mitolojisinde Kupua, tanrı veya ruh olarak görülen bir grup doğaüstü varlık veya büyücüdür. Hawaii efsanelerinde bu gibi varlıklardan çokça söz edilir. (ç.n.)
22
Eepa: Hawaii mitolojisine göre olağanüstü güçlere sahip olan ve bitki, hayvan gibi değişik varlıklar olarak doğan kişilerdir. Bazı kaynaklara göre peri veya cüce oldukları söylenir. (ç.n.)
23
Malo: Şimdilerde Hawaiili erkekler tarafından sadece törenlerde giyilen bir tür peştamal. (ç.n.)
24
Aumakua: Hawaii mitolojisinde bir aile tanrısıdır. İdol olarak gördükleri atalarıdır. (ç.n.)
25
Ieie: Pasifik Adaları’na özgü, çok fazla dalı olan kırılgan ve odunsu bir ağaç türüdür. (ç.n.)
26
Mapulehu: Hawaii’de bir nehir. (ç.n.)
27
Hele: Hawaii dilinde gitmek, uzaklaşmak gibi anlamlara gelir. Bu cümlede bahsi geçen kişiden gitmesi isteniyor. (ç.n.)
28
Maui: Hawaii Takımadaları içinde bulunan ikinci büyük adadır. (ç.n.)