bannerbanner
Samet Vurgun
Samet Vurgun

Полная версия

Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля
На страницу:
6 из 6

1941 yılı Mayıs ayında, İkinci Dünya Savaşınin başlamaya yüz tuttuğu günlerde, Âşık Mezahir Daşgın Borsunlu, Samet Vurgun’un derneklerine geleceğini Mikâyıl Azaflı’ya haber verir. Azaflı, dâhi şair Samet Vurgun’la görüşeceğine çok sevinir.

Muhitin âşıkları, şairleri Gence Âşıklar Derneği’nde toplanırlar. Samet Vurgun herkesle görüştükten sonra gözü genç Mikâyıl’a takılır:

“Aya sen neçisen? Sen de mi şairsen?” der.

Mikâyıl Azaflı utana sıkıla cevap verir:

“Samet Müellim, sen demişken herden herden uydururam.”

Birkaç şiirini okur. Samet Vurgun beğenir ve bazı tavsiyelerde bulunur. Ardından sorar:

“Aya lehçennen görürem sen Gazah adamına benziyirsen. Sesin varsa get âşıg ol. Âşıg Mirze Bayramov menim dosdumdu. Kâğıt verim, Mirze’nin yanına get onunla çalış.”

Azaflı, yıllar sonra adı geçen âşığın şakirdi olur (Kafkasyalı, 1996: 26 vd.).

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Derk edə bilməz: Anlayamaz.

2

Dözer: Tahammül eder.

3

Tren Aras Nehri’nin kenarında durdu.

4

Dayandı: Durdu.

5

Deyəsen: Sanki.

6

O taya: O tarafa.

7

Hərdən: Ara sıra.

8

Ah Aras! Lütfen yirmi yıldır ki uzakta kalan, haber alamadığım Sara bacım şimdi nerededir? Rica ediyorum ondan bana bir haber ver. Sara: Türk halk efsane ve halk hikâyelerinden önemli biri olan “Sara ve Han Çoban” eserlerin başkahramanı Sara, Aras Nehri’nin kolundan Arpaçayı suyunu geçerken sele kapılıp kaybolur. Burada “Sara” Güney Azerbaycan’ın sembolüdür. Yirmi yıl önceki bağımsızlık hareketinin sükûtu kasdedilmektedir. Bazı söylemlerde ise bu mısra ile Samet Vurgun’un eşi Haver hanımın bacısı Sara’nın 1920 yılında Bakü’de Güney Azerbaycanlı Ağa Naki ile evlenip Reşt şehrine yerleşmesi ve sınırlar kesilip mektuplaşma da yasaklanınca haber alınamaması kastedilmektedir.

9

Sanki o bizi kasten bekletiyor.

10

Xar olmuş: Değerden düşmüş heder olmuş.

11

Sanki gözleri dalmış.

12

Kitap Tongalı: Büyük kitap ateşi.

13

Şaxta: Kış, ayaz, soğuk.

14

Adi: Normal.

15

Təlatüm: Tufan, dalgalanma.

16

Küçələrini: Caddelerini, sokaklarını.

17

Qadir: Kudretli, güçlü.

18

2022 yılı itibariyle 35 milyon (A. K.)

19

Şairler Meclisi: 1941-1946 yıllarında Tebriz’de yayımlanan “Vətən Yolunda” adlı gazetenin maiyetinde kurulan bir meclistir. Şiirde adları geçen Əli Fitrət, Ebül Qasım, Kəmalî, Səid Mehdi, E’timad, Bilal Nəsirî bu meclisin üyeleridir.

20

Məslək: Ülkü, ideal.

21

Mir Mehdi İtimad Natikî (Tebriz 1900 -Tahran 1981), 21 Mart 1945’te kurulan Tebriz merkezli Azerbaycan Muhtar Hükûmeti, 12 Aralık 1946’da Avrupa, Rus ve Şah kuvvetleri tarafından yıkıldıktan sonra tutuklanarak hapsedilmiş ve iki yıl ağır mahkûmiyet çekmiştir. Rıza Şah zulmüne rağmen, kitaplarını Azerbaycan Türkçesiyle yayımlamış, bunun için de kitapları hem çok okunmuş hem de çok baskı yapmıştır. Uzun bir süre şairler meclisinin başkanlığını yapmıştır.

22

Mehemmed Biriya (Tebriz 1914- Tahran 1989): Mir Cafer Pişeveri’nin 1945’te Tebriz’de kurduğu “Azerbaycan Muhtar Hükûmeti”nde kültür bakanı olmuştur. İran Azerbaycanı’nda okullarda ilk defa Türkçe eğitim öğretimi uygulamalı olarak başlatmıştır. Bu sebepten “Settar Han” madalyası verilmiştir. 12 Aralık 1946’da, Azerbaycan Muhtar Hükûmeti yıkıldığında Bakü’ye sığınmıştır. Moskova’nın emri ile 1947 yılında Bakü’de hapsedilmiştir. 1956 yılında hapisten çıkan Biriya, 1957 yılında tekrar hapsedilir. On yıl daha hapiste yatmıştır. Tebriz’e dönmek istediği için iki yıl daha hapsedilmiştir. Daha sonra Tambov şehrinin Yaroslav köyünde mecburî ikamete tabi tutulur. Tambov’dan firar eder ve kaçak olarak yoksullluk ve derbederlik içinde Bakü’de, Şuşa’da, Şamhor’da yaşar. Nihayet 29 Eylül 1980 günü yorgun, düşkün ve bitkin hâlde Tebriz’e döner. Beş yıl sonra bu defa da Tahran yönetimi onu hapseder. Ömrünün son günlerinde hapisten çıkarılır. Hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra 1989 yılında vefat eder.

23

Balaş Azəroğlu: (Bakü 1921 – Bakü 2011) Aslen Güney Azerbaycan’ın Erdebil şehrindendir. Tebriz’de Millî Hükûmet tarafından Azerbaycan Devlet Radyo Komitesi’nin ve Şairler Cemiyeti’nin idare heyetinin üyesi seçilmiştir. İran’da çağdaş Türk edebiyatının gelişmesinde büyük hizmeti olmuştur. 1948 yılında yeniden faaliyete geçen Güney Azerbaycan Yazarlar Cemiyeti’nin başkanlığına getirilmiştir. Onun şiirlerinde, bütün Azerbaycan Türkü’nün bağımsızlık mücadelesi, gelecekten beklentileri her yönüyle ve çok renkli tasvirlerle işlenmiştir.

24

Ali Fıtrat (Tebriz 1890 – Tahran 1948) : Ünlü bir gazeteci olan Ali Fıtrat 1945 yılında Tebriz’de “Veten Yolunda” gazetesinin bünyesinde kurulan “Şairler Meclisi”nin kurucularından olmuştur. 1945’te İran Azerbaycan’ında yürütülen hürriyet ve bağımsızlık hareketlerine katıldığı için Tahran hükûmeti tarafından takibe alınmış, “Azerbaycan Muhtar Hükûmeti” yıkıldıktan sonra da Tahran hükûmeti tarafından zindana atılmıştır. 1948’de serbest bırakılan Fıtrat kısa süre sonra ölmüştür.

25

Kəlağayı: İpek başörtü.

26

Göymuncuğu: Nazar boncuğu.

27

Göğsünde altın kılıflı Kur’an.

28

Rus Çarlığının devlet armasında yer alan çift başlı kartal figürüne işaret etmektedir.

29

Sarı paqonlar: Rus subaylarının omuzlarındaki sarı apoletler.

30

Qol çəkmək: İmza atmak. Qolunu çəkəbilmədi: Kendi imzasını atamadı.

31

Odur bax!: İşte bak!

32

Şiirin yazıldığı 1948 yılında Güney Azerbaycan’ın nüfusu 5 milyon, İran Türklerinin tamamı ise 8 milyon civarındadır. 2022 yılı itibariyle Güney Azerbaycan’da 25 milyon, İran’ın tamamında ise 40 milyondan fazla Türk yaşamaktadır.

33

İnkvizitor: Engissisyon, işkence, zulüm.

34

Atlas donunu: İpek kaftanını.

35

Dur: Kalk.

36

Bəsdir: Yeterlidir.

37

Yüz ildi: Yüz yıldır.

38

Kəsalət: Hareketsizlik, ölgünlük.

39

Tapdar: Çiğner, ayaklar altına alır.

40

Həmsayə: Komşu.

41

Əybini qandı: Ayıbını anladı, hatasını gördü.

42

Dursun: Kalksın.

43

Olar çünki bəşərdir: Onlar çünkü insandır.

44

Danıb: İnkâr edip.

45

Babı / Babî: Önceki yüzyılda İran’da gelişen ve bazı dinî çevreler tarafından sevilmeyen bir dini hareketin mensubu.

46

Tradisiyalar: Gelenekler.

47

Konkret: Mevcut, tam, dakik, kesin.

48

Tahammül edelim, biraz daha dahammül edelim, yardım Allah’tan!

49

Vurgun’un “Bakının Dastanı” adlı poemasının sadece bu kısmı Nizamî’nin “İslâm güzel ahlâktır.” Düsturunu esas alarak yazdığı “Mahzenül Esrar” (Sırlar Hazinesi) eserinin özü gibidir.

50

Qulaq as: Kulak ver, dinle.

51

Komsomol: Komünist Gençler Birliği, komünist genç.

52

Asan: Kolay.

53

Tapsan: Bulsan.

54

Səliqə: Muntazam, düzgün.

55

Barı: Odu, ateşi, ocağı.

56

Çaxnaşdı: Düşen bozuldu, ortalık karıştı.

Конец ознакомительного фрагмента
Купить и скачать всю книгу
На страницу:
6 из 6