
Полная версия
Özgür Zihin
Olmayan Zihin durumu iyi geliştirildiğinde, ne bir şeyle durur ne de bir şeye ihtiyaç duyar. Dolup taşan su gibidir ve kendi içinde var olur. İhtiyaç ânında ortaya çıkar.
Sabit zihin özgürce ilerleyemez. Benzer şekilde, bir arabanın tekerlekleri de sabit bir şekilde durmadıkları için dönebilirler. Oldukları yere saplanmış olsalar hareket edemezlerdi. Zihin de tek bir yere saplanıp kaldığında işlemeyen bir şeydir.
Eğer zihinde bir düşünce varsa, bir başkasını dinleseniz bile onu duyamazsınız. Bunun nedeni, zihnin kendi düşünceleriniz tarafından alıkonmuş olmasıdır.
Eğer zihniniz bu düşüncelerin içine çekilirse, dinleseniz bile duymazsınız; baksanız bile görmezsiniz. Bunun nedeni zihinde bir şeyin yani düşüncenin olmasıdır. Orada olan bu şeyi uzaklaştırmayı başarabilirseniz, zihniniz Olmayan Zihne dönüşecek, ihtiyaç duyulduğunda işleyecek ve amacına uygun davranacaktır.
İçinde olanı uzaklaştırmaya çalışan bir zihin, eylemin kendisiyle meşgul olacaktır. Eğer insan onun hakkında düşünmezse, zihin bu düşünceleri kendiliğinden uzaklaştıracak ve Olmayan Zihin haline gelecektir.
Eğer insan, zihnine hep bu şekilde yaklaşırsa, ileri bir tarihte zihin birdenbire bu duruma kendiliğinden varır hale gelecektir. Eğer insan bunu aniden başarmaya çalışırsa, zihin asla oraya ulaşamaz.
Eski bir şiir söyle der:
“Düşünmeyeceğim” diye düşünmek,İnsanın düşüncelerinden biri de bu.Yapmanız gereken tek şey düşünmemekHiç düşünmemeyi.Kabağı Suya Atın, Aşağı Doğru İtin ve Size Geri Dönecektir
Bir kabağı aşağı itmek, bunu elinizle yapmak demektir. Bir kabak suya atılıp aşağı doğru itildiğinde başka bir taraftan aniden su yüzeyine çıkacaktır. O, her ne olursa olsun, tek bir yerde durmayan bir şeydir.
Bilge bir insanın zihni bir an bile durmaz. Suya itilen kabak gibidir.
Kalacak Yeri Olmayan Bir Zihin Yaratın
Çin-Japon dillerinde omushoju jijogoshin olarak telaffuz edilir.
Bir insan, ne yaptığına bakılmaksızın, bir şey yapmayı düşünen zihni yarattığında zihin o şeyde durur. Bu nedenle, kişi zihnini duracak bir yeri olmaksızın yaratmalıdır.
Zihin yaratılmazsa, el harekete geçmez. Hareket halindeyken doğal olarak o harekette duran fakat hareketin planlanma sürecinde durmayan zihni yaratanlara “tüm yolların hünerli insanları” denir.
Bağlılığın zihni, duran zihinden doğar. Ruhun göç döngüsü de böyledir. Bu durma, yaşam ve ölümün bağları haline gelir.
Kiraz çiçeklerine ya da sonbahar yapraklarına bakar, onlara bakan zihni yaratırken de onlarla durmaması gerekir.
Jien’in11 şiiri şöyledir:
Her şeye rağmen,Kokusunu bırakacak çiçek,Fundalıklar arasındaki kapıma.Oysa ben oturur ve bakarım, ne acıklıdır bu dünya.Bu, çiçeğin kokusunu, ona baktığım sırada ve zihnim daha ileri gitmiyorken, Olmayan Zihinle yaydığı anlamına geliyor. Zihnin beni bu kadar çaresiz bırakması ne acı.
Bakarken veya duyarken zihni bir yerde tutmamayı ilke haline getirin.
Ciddiyet kelimesi, “dikkat dağılmadan tek hedef”12
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Japonya’da askeri rütbe ve tarihsel bir unvandır. (ç. n.)
2
Japonya’da hüküm sürmüş en güçlü feodal hükümdarlardır. (ç. n.)
3
Fudo Myoo, “Sarsılmaz Bilgeliğin Kralı”dır. Beş Bilgelik Tanrısı’ndan biridir ve zen Budizminde tüm canlıların gerçek doğasını gösterdiği kabul edilir.
4
Kannon, bir bodhisattva ve Budist Merhamet Tanrıçası’dır (Skr. Avalokitesvara). Başlangıçta bir erkek olarak tasvir edilen Kannon, üç yaygın tasvirinden birinde bin göz ve bin kola sahiptir.
5
Buradaki metinlerde, Çin ve Japonya’da kullanılan müzik gamının on iki notasının isimleri verilmektedir. Ölçeğe bakıldığında bunlar: ichikotsu, tangin, hyojo, shozetsu, shimomu, sojo, fusho, tsukuseki, ban (dakei), banshiki, shinsen, kamimu.
6
Bukkoku Kokushi (1256-1316)
7
Saigyo (1118-90): Geç Heian döneminde yaşamış bir Shingon rahibi, gezgin ve çok beğenilen bir şair. Eguchi modern Osaka şehrinde oturuyordu. Saigyo’nun bir akşam orada durup konaklama talebinde bulunduğu ve cariyenin de yukarıdaki yanıtına yol açtığı söylenir.
8
Odaklanma, zihni bir yere koymak ile benzer anlamlar taşır fakat odaklanma, yazarın ifadesindeki orijinal anlamı daraltır. Her iki ifade de düşünülebilir.
9
Göbeğin altında üç parmak genişliğinde bir bölge olan tanden, bazı Taoistler tarafından zihnin doğru ikamet yeri olarak kabul edilir. Vücudun hemen hemen ağırlık merkezidir ve dövüş sanatları literatüründe sıklıkla anılır.
10
Neo-Konfüçyüsçüler için aynı zamanda saygı olarak da tercüme edilen ciddiyet, meseleleri ele alma çabalarında gösterilen içsel bir dikkat ve soğukkanlılık anlamına geliyordu. Ulaşılmak istenen bir zihin durumu olarak belirli bir meditasyon anlayışı da içerir.
Alıntı Mencius’a aittir, (k. 6, bölüm 11): “Mencius dedi ki, ‘İnsaniyet, insanın zihnidir. Doğruluk insanın yoludur. O yolu terk etmesi ve ona güvenmemesi ne kadar üzücü. Bir adam horozunu veya köpeğini kaybettiğinde onu aramasını bilir fakat zihnini kaybettiğinde onu aramasını bilemez. Öğrenmenin Yolu, kayıp zihni aramaktan başka bir şey değildir.’”
11
Jichin adıyla da bilinen Jien (1155-1225), Tendai mezhebinin bir şairi ve keşişiydi.
12
Çinli Neo-Konfüçyüsçülerin “ciddiyeti” açıklamak için çok kullandıkları bir ifade.