
Полная версия
Mitoloji Sözlüğü
Argus: Bir sürü gözü olan bir devdir. Güzel bir genç kız olan İo’yu gözetlemekle görevlidir. Uyanık karısı Juno’dan planını gizlemek isteyen Jüpiter bu genç kızı bir düveye dönüştürür. Argus’un gözlerinin yarısı uyurken diğer yarısı ise gözetlemeye devam eder. Bu dev, görevine öyle bağlıdır ki Jüpiter’in İo’ya tek bir bakış atmasına dahi izin vermez. Sonunda Jüpiter sadık elçisi Merkür’ü yardıma çağırır. Merkür de Argus’u önce uyutup sonra öldürür. Ama düveyi oradan götürmesine vakit kalmadan Juno bu planı keşfeder ve o güzel hayvana bir at sineğini musallat eder. Bu yüzden düve kılığındaki İo oradan oraya deli gibi koşturur ve kendini denize atar. O zamandan beri bu deniz İyonya Denizi olarak adlandırılır.
Sonunda İo, Mısır’a varır. Jüpiter onu eski haline geri getirir ve böylece İo yeniden güzel ve genç bir kız olur. Burada Memfis’in ilk kralı olacak olan oğlu Epafaos’u dünyaya getirir. Sadık hizmetkârı Argus’u kaybettiği için kederlenen Juno onun yüzlerce gözünü toplar ve hatırasını hep yanında taşıyabilmek için en sevdiği kuşunun kuyruğunu bu gözlerle süsler.
Arılar: Bkz. Mellona.
Ariadne: Girit kralı Minos’un güzel kızıdır. Bir ip yumağı vasıtasıyla Theseus’un o korkunç labirentten kaçmasını sağlamıştır. Atinalı pek çok yakışıklı delikanlı ve güzel kız, o labirentte korkunç Minotor tarafından mideye indirilmiştir. Ardından Ariadne, Theseus ve arkadaşlarıyla beraber güzel Naksos Adası’na doğru yelken açar. Yorgunluktan sahilde uyuyup kalır. İşte o zaman vefasız Theseus arkadaşlarıyla birlikte yelken açarak Ariadne’yi orada bırakır. Genç kız uyandığında keder ve çaresizlik içinde acı acı ağlar. Ekho onun haykırışlarını taklit ederek onunla alay eder. Venüs genç kızı teselli ederken, hemen sonra gelen Bacchus ise ona kur yaparak kalbini kazanır. Sonra Ariadne’ye yedi yıldızlı bir taç verir. Bu taç Corona Borealis veya Kuzey Tacı denen takımyıldıza dönüşür.
Arion: Korint kralı Periandros’un sarayında yaşamış ünlü bir lirik şair ve müzisyendir. Başka ülkeleri ziyaret ettikten sonra ülkesine dönmek üzere Sarentum’dan yola çıkar. Fakat denizciler onu soyar ve denize atmakla tehdit eder. Bunun üzerine Arion onu gemiden atmadan evvel arpını bir kez daha çalmasına izin vermeleri için yalvarır. Müzikle adeta büyülenen yunuslar geminin etrafına üşüşür. Arion denize atlayınca yunuslardan biri onu sırtına alıp Korint yakınlarındaki Taenarus’a götürür. Yunus, bu iyiliğinin karşılığında gökyüzündeki bir takımyıldızına dönüştürülür. Ayrıca Arion ismi, fevkalade süratli olan kanatlı bir at için de kullanılır.
Aristaeus: Apollon ile Kyrene’nin oğludur. Ormandaki ağaçlardan sorumludur, insanlara bal ve yağı kullanmayı öğretmiş ve zeytinden nasıl yağ çıkaracaklarını göstermiştir. Oğlu Akteon gibi meşhur bir avcıdır.
Arkadya: Diana’nın en sevdiği av yeridir. Burası tanrıların en sevdiği yerlerden biridir. Apollon burayı yönetmiş olmasıyla bilinir.
Arkas: Jüpiter ile Callisto’nun oğludur. Öfkelendirdikleri Juno onları evlerinden kovar. Nihayet Jüpiter, Juno ile annesini bulur ve onlara acıyıp birer ayıya dönüştürür. Ardından onları gökyüzünde Büyük Ayı ve Küçük Ayı adlı takımyıldızları oluşturdukları yere aktarır. Bkz. Callisto.
Armata: Kimi zaman Venüs için kullanılan bir isimdir.
Arsinoe: Venüs’ün hayranlarından biridir fakat bu tanrıça ondan hoşlanmadığı için Arsinoe’yi bir taşa çevirir.
Artemis: Av tanrıçasıdır. Diana’nın Yunanca ismidir. Delfi’de onun şerefine festivaller düzenlenir ve bu festivallere Artemisia denirdi.
Aruspices: Kâhinler ile kurban rahiplerine verilen bir addır.
Asa: Bkz. Caduceus.
Askalaphos: Proserpina’nın yeraltı dünyasında nar tanelerinden yediğini Plüton’a haber verir. Bu nedenle Proserpina yeryüzüne dönemez. Proserpina’nın annesi Ceres, Askalaphos’u kötü alametlerin kuşu olan baykuşa dönüştürerek cezalandırır. Jüpiter, Ceres’i teselli etmek için Proserpina’nın yılın altı ayını yeryüzünde annesiyle ve geri kalanını da Hades’te Plüton’la geçirmesine izin verir.
Askanius: Aeneas ile Kreusa’nın oğludur.
Asklepia: Asklepios onuruna düzenlenen festivallerdir.
Asklepios: Apollon ile Koronis’in ya da başkalarının dediğine göre Apollon ve Larissa’nın oğludur. Doğumu esnasında annesi, Artemis’in okuyla vurularak ölür. Apollon çocuğu kurtarıp Kheiron’un himayesine verir. Kheiron da ona şifa sanatının tüm sırlarını öğretir. Kolhis’e yaptıkları deniz seferinde Argonotların hekimliğini yapar. Şifaları sayesinde öyle ünlenir ki Plüton onu kıskanarak bir yıldırımla yok etmesi için Jüpiter’i ikna eder. Oğlunun intikamını almak isteyen Apollon, yıldırımı yapmış olan Kiklopları öldürür. Asklepios, Epione’la (ya da Epigone) evlenir ve her biri ünlü birer hekim gibi olan Machaon ve Podalirus adlı iki oğlu olur. Ayrıca dört kızı vardır. Bunlardan en ünlüsü sağlık tanrıçası Hygeia’dır. Ölümünden sonra Yunanistan’da bir tanrı olarak kabul edilmiştir. Onun şerefine Asklepia adı verilen şenlikler düzenlenir. Yine onun için pek çok tapınak dikilmiş ve onun iyileştirdiği insanlar bu tapınaklara şükür tabletleri asmıştır. Bkz. Koronides.
Asklepius: Asklepios’un isminin bir diğer versiyonudur.
Askolia: Yunanistan’daki oyunlarda kullanılan deri tulumlardır. Bu kelime, Bacchus onuruna düzenlenen festivaller için de kullanılır.
Aslan: Bkz. Atalanta, Kimera, Ehidna, Mater Turrita.
Asopus: Bir nehir tanrısı olup kızı Aegina, Jüpiter tarafından kaçırılmıştır.
Assabinus: Aithopialıların Jüpiter için kullandığı isim.
Astarte: Fenikelilerin Venüs için kullandığı isimdir.
Asteria: Koios’un kızı ve yıldızlı gecenin tanrıçasıdır. Jüpiter bir kartal kılığına girerek onu kaçırır.
Astraios: Bkz. Boreas, Rüzgâr Tanrıları.
Astrea: Zeus ile Themis’in kızı ve Nemesis’in annesidir. Adalet, itimat, iffet ve dürüstlük tanrıçasıdır.
Astronomi: Bkz. Urania, Yıldızlar.
Astyanaks: Bkz. Andromahi.
Aşk: Bkz. Kupid, Psyche, Eros, Venüs, Corydon, Linda, Lofna.
At Yarışları: Bkz. Neptün.
At: Bkz. Cyllaros, Ocyrrhoe, Ekim Atı, Hippona, Arion, Eos, Erythros, Kentaurlar, Hippocampus, Pegasus, Minerva, Neptün.
Atalanta: Caeneus’un kızıdır ve Arkadya’nın yerlisidir. Son derece güzel bir kızdır ve bir dolu talibi olur fakat evlenmesi kâhin tarafından yasaklanmıştır. Çok hızlı koşabildiği için koşu yarışında onu geçecek kişiyle evlenmeyi kabul eder. Ama taliplerinin mücadeleye katılmasını önlemek için yarışı kaybeden herkesin öldürüleceğini açıklar. Bu zor şartlara rağmen genç kızı elde etmeyi arzulayan Hippomenes, Venüs’ten yardım ister. Bunun üzerine Venüs ona üç altın elma verir. Atalanta onu her geçtiğinde Hippomenes elmalardan birini kızın ayağına doğru yuvarlar. Kız da topu almak için durur. Bu sayede Hippomenes bitiş çizgisine önce vararak ödülü kazanır. Sevincinin coşkusu içinde yardımı nedeniyle Venüs’e teşekkür etmeyi unutur. Bu da tanrıçayı gücendirir ve bu yüzden Hippomenes ile Atalanta’yı birer aslana dönüştürür. Bkz. Parthenium.
Ate: Fesat, kabahat, geçimsizlik ve tüm kötülüklerin tanrıçasıdır. Jüpiter tarafından cennetten kovulduktan sonra kurbanlar arayarak dünyayı dolaşır ve insanları yanlış yola sevk etmek için önlerinden koşar. Hızlı koşar ve güçlü kuvvetlidir.
Ateş: Bkz. Vesta, Vulcan, Semender, Etna.
Athamas: Leftothea veya İno’nun kocasıdır.
Athena: Atina şehrinin koruyucu tanrıçası olarak Minerva için kullanılan bir başka isimdir.
Athos: Yunanistan’da bir burundur. Boreas yani Kuzey Rüzgârı, Atinalıların duasına cevaben Pers donanmasını bu burunda karaya oturtmuştur. Ardından Atinalılar Boreas için bir adak taşı dikmiştir.
Atlantidler: Atlas’ın çocukları olan nemflerdir.
Atlas: Yeryüzünün batı hudutlarında dikilip gökleri sırtında taşıyan muazzam devdir. Afrika’nın kuzeybatısındaki Moritanya’nın kralıdır. Herkül, Hesperidlerin altın elmalarını ararken Atlas, onu yükünden kurtardığı takdirde elmaları getirebileceğini söyler. Her-kül bu teklifi kabul eder. Atlas gizlice Hesperidlerin bahçesine girip uykudaki ejderhayı öldürür, altın elmaları koparır ve sağ salim geri döner. Dünyanın yükünden kurtulduğuna öyle mutludur ki Herkül’ün o yükü taşımaya devam etmesine karar verir ve Herkül’e on iki görev vermiş olan Eurytheus’a elmaları kendisinin götüreceğini söyler. Herkül, Atlas’tan özel bir ricada bulunarak omuzlarına bir minder ayarladığı sırada yükü almasını ister. Atlas buna hemen razı olur ve altın elmaları yere atıp onca zaman taşıdığı o yükü tekrar sırtına alır. Fakat Herkül omuzlarını bu yüke hazırlamak yerine elmaları toplayıp Atlas’ı ilk bulduğu haliyle bırakır. Atlas’ın Pleione ve Aethra adlı eşlerinden yedişer kızı olur. İlk yedi kızına Pleiades, ikinci yedi kızına ise Hyades denir. İki grup da gökyüzündeki takımyıldızlar haline gelmiştir. Atlandidler ve Hesperidler de Atlas’ın çocukları sayılır. Atlas, Perseus’a karşı gösterdiği soğuk muamele yüzünden bu kral tarafından adını taşıyan dağa dönüştürülür.
Atreus: Pelops ve Hippodamia’nın oğludur. Kardeşi Thyestes’le beraber Chrysippus’u öldürdükten sonra Elis’ten ayrılmak zorunda kalır ve Miken’e sığınır. Eurystheus’un ölümünden sonra Atreus Miken kralı olur. Thyestes, Atreus’un karısı ve Minos’un kızı Ae-rope’yi altın postlu koçu taşımakta ona yardım etmeye zorlar. Bu koçu ele geçirenin, ülkenin hâkimi olacağına inanılmaktadır. Ancak Jüpiter’in müdahalesiyle bu plan başarısız olur. Thyestes geri döndüğünde görünüşte bir barışma davetiyle karşılanır. Fakat aslında kendisine oğlunun etinin ikram edildiğini öğrenince dehşete düşer. Daha sonra Thestes, Atreus’u öldürür.
Atropos: Bkz. Mireler, Kader Tanrıçaları.
Attis: Frigyalı genç bir çobandır. Olağanüstü güzelliğiyle Pessinus kralının kızının kalbini kazanır. Tanrıça Rhea ansızın düğündeki misafirlerin arasında belirerek büyük bir şaşkınlığa yol açar. Attis dağlara kaçar ve burada kendini bıçaklayarak ölür. Bu sırada dayandığı çam ağacına ruhu geçer, kanı ise ağacın etrafında menekşeler çıkarır. İşte bu yüzden çam ağacı kışın ve hüznün bir simgesi olarak görülürken, menekşe ise baharı ve umudu temsil eder.
Atys: Kroisos’un oğludur. Dilsiz olarak doğmuştur ama bir askerin kralı öldürmek üzere olduğunu görünce dili çözülür ve “Kralı kurtarın!” diye bağırır.
Augeas: Bazı yazarlar gözlerinden hep ışık çıktığı için Helios’un oğlu olduğunu söyler. Elis’in zengin prensidir. Ayrıca Herkül’ün Alpheus ya da Menius Nehri’nin yolunu değiştirerek temizlediği ahırın sahibidir. Bu ahırda otuz yıl boyunca üç bin öküz tutulmuştur. Herkül hizmetinin karşılığında hayvanların onda birini alacaktır fakat Augeas verdiği sözü tutmayınca Herkül onu öldürür.
Augeas’ın Ahırı: Bkz. Augeas.
Augury: Romalılar kuşların uçuşuna bakarak, hayvanların iç organlarını inceleyerek ya da başka yöntemler yoluyla geleceği tahmin edebildiklerine inanmıştır. Bu tahminleri yapan rahip, augur şeklinde adlandırılır. Ağaçkakan kutsal bir kehanet sembolü olarak kabul edilmiştir. Daha sonraları bu sembol, başında bir ağaçkakan bulunan bir delikanlıya dönüşmüştür.
Aulis: Binden fazla gemiden oluşan Yunan donanmasının Troya’ya doğru yola çıkmadan evvel toplandığı limandır.
Auloniadlar: Bkz. Nemfler.
Aura: Sabah Rüzgârı’nın tanrıçasıdır.
Aurora: “Gül pembesi parmaklarıyla günün kapılarını açan” sabah tanrıçasıdır. Sol’un kızı ve yıldızlar ile rüzgârların annesidir. Kimilerince ise Theia ile Hyperion’un kızı kabul edilmiştir. O yaklaşırken sabahın kızıl ışıkları tıpkı dev bir elin parmakları gibi yayılır. Bu yüzden “gül pembesi parmakları olan sabah” diye anılır. Bazıları ise onu dört beyaz atın çektiği altın bir arabada yol alırken, başkaları ise kanatlı at Pegasus’un sırtında tasvir eder. Bellerofontis onu Olimpos’un tepelerine kadar sürmeyi başaramayınca Jüpiter bu atı Aurora’ya vermiştir.
Auster: Güney rüzgârı. Jüpiter’in oğullarından biridir.
Autonoe: Kadmos ve Harmonia’nın dört kızından biridir. Aristaeus’la evlenir ve meşhur avcı Akteon’un annesi olur.
Avernus: Yeraltı dünyasının girişinde bulunan bir göldür. Bu göl öyle zehirlidir ki üzerinden uçmaya çalışan kuşlar cansız halde sularına düşer.
Averruneus Deus: Romalıların inandığı ve insanları kötülük yapmaktan alıkoyabilen bir tanrıdır.
Avlanmak: Bkz. Diana, Pan, Agamemnon.
Ay (gökcismi): Eski insanlar Ay’a batışından önce ve sonra Hecate, hilal şeklindeyken Astarte ve dolunay halindeyken de Diana derdi. Bkz. Luna.
Ayı: Bkz. Callisto, Arkas, Calliste, Parthenium.
Aylar: İngilizcedeki January (Ocak) ismini Roma’da tüm başlangıçlar ile kapıların, kilitlerin vs. tanrısı olan Janus’tan alır. Ocak ayı yılın başlangıcıdır. February (Şubat) ayına Februus’un adı verilmiştir. Februus bir Roma tanrısı olup yılın bu döneminde onun şerefine arınma törenleri düzenlenirdi. March (Mart) ismini Mars’tan alır ve Roma takvimine göre yılın ilk ayıdır. April (Nisan) Latince aperio yani açık kelimesinden türetilmiş Aprilis’ten gelir. Dolayısıyla, yılın açılış dönemini ifade eder. May (Mayıs) ise büyüme tanrıçası Maia’nın şerefine bu şekilde adlandırılmıştır. June (Haziran), Romalılara ait bir isim olan Junius’tan gelir. July (Temmuz) ise adını Jül Sezar’dan alır. August (Ağustos) ayı Roma İmparatoru Augustus’un şerefine bu şekilde isimlendirilmiştir. September (Eylül), October (Ekim), November (Kasım) ve December (Aralık) ayları ise Latince septem “yedi”, octo “sekiz”, novem “dokuz” ve decem “on” sayılarından türetilmiştir. Yani bunlar Roma takviminin yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu aylarıdır.
Azgınlık: Bkz. Saturnalia.
B
Baal: Bir Fenike ilahıdır. Bu kelime “efendi” anlamına gelir ve Güneş için kullanılır. Baalbek “Güneş’in şehri” anlamına gelir. Yunanlar ise bu şehre Heliopolis demiştir.
Baal-peor: Şehvet ve müstehcenlikle ilişkilendirilen bir Moab tanrısıdır.
Bacchantes: Bacchus şenliklerine haykırıp şarkılar söyleyerek katılan rahibelerdir.
Bacchus: Cümbüş ve şarap tanrısıdır. Jüpiter ile Semele’nin oğludur ve Thebai’de doğduğu düşünülür. Semele’yi kıskanan Juno, Gökgürültüsü Tanrısı olarak kendisini tüm ihtişamıyla Semele’ye göstermesi için Jüpiter’e yalvarır. Semele, Jüpiter’in dehşet verici yıldırımlarından biri yüzünden ölür. Fakat can verdiği esnada Bacchus’u dünyaya getirmiştir. Tanrıların elçisi Hermes, çocuğu Juno’nun gazabından korumak için gizlice Nysa adındaki bir yere götürür. Bacchus orada nemfler, satirler, çobanlar ve bağcılar arasında mutlu bir çocukluk geçirir. Bunlardan barış sanatına dair pek çok bilgi edinir. Yetişkinliğe erişince uzun bir yolculuğa çıkar. Yol üzerinde karşılaştığı insanlara sahip olduğu bilgileri öğretir ve her yerde büyük bir velinimet olarak karşılanır. Trakya kralı Lycurgus ise ona muhalefet eder. Bu yüzden Bacchus, bu kralı delirterek kendi oğlunu yok etmesine ve daha sonra çaresizlik içinde kendini öldürmesine yol açar. Şüphesiz ki bütün bunlar fazla şarabın kötü etkilerini temsil etmektedir. Bacchus’tan bazen “birçok adı olan tanrı” şeklinde bahsedilir. En yaygın isimleri şunlardır: Dionysos, Dithyrambos, Brimius, Biformis, Brisaeus, İacchus, Lenaeus, Lyceus, Liber Pater. Ariadne, Thesus tarafından terk edildikten sonra Bacchus bu genç kızla evlenir.
Bahar: Bkz. Vertumnus, Attis, Lerna.
Bahçe: Bkz. Pomoma, Flora, Lutinus, Priapus, Vertumnus.
Bal: Bkz. Aristaeus, Dryadlar.
Balıkçı: Bkz. Glaukos.
Balios: Neptün’ün Peleus’a düğün hediyesi olarak verdiği bir attır.
Balmumu Tabletler: Bkz. Kalliope.
Balta: Bkz. Daidalos.
Barış: Bkz. Concordia, İrini, Freyr, Pax.
Bassarides: Bacchus rahibeleri için bazen kullanılan bir isimdir.
Başarı: Bkz. Bonus Eventus.
Bataklıklar: Bkz. Limniades, Limnaie, Nemfler.
Batı Rüzgârı: Bkz. Favonius, Rüzgârlar.
Battus: Yaramaz Merkür, Apollon’un hayvanlarını çalıp saklar. İşte bu oyunu Apollon’a haber veren köylünün adıdır.
Baukis: İhtiyar bir çift olan Filemon ile fedakâr karısı Baukis bir defasında Jüpiter’i öyle güzel şekilde ağırlamıştır ki bu tanrı onların mütevazı evlerini muhteşem bir tapınağa dönüştürür ve vakit gelince birlikte ölme isteklerini de kabul eder. Bu çift öldüğünde biri meşe öteki ıhlamur olmak üzere iki ağaca dönüşür ve yan yana büyür.
Baykuş: Bkz. Asklepios, İtys, Polyphonte, Askalaphos.
Belagat : Bkz. Kalliope, Polyhymnia, İduna, Merkür.
Belisama: Cennetin kraliçesi, Galyalıların tapındığı bir tanrıçadır.
Bellerofontis: Başı bir aslan, ortası bir keçi ve alt kısmı da bir yılan olan Kimera adlı tuhaf yaratığı öldüren kahramandır. Bu canavar dağlara musallat olup ona saldıran herkesi mahvetmiştir. Kanatlı at Pegasus’un sırtına binen Bellerofontis, canavarın ağzının hemen yukarısında olacak şekilde uçarak mızrağıyla onu öldürmeyi başarır.
Belleros: Bellerofontis ismi “Belloros’u öldüren” anlamına gelmektedir. Bellerofontis’in yanlışlıkla bu isimde bir kişiyi öldürdüğü ve bu suçun cezası olarak da Kimera’yla savaşmak zorunda kaldığı düşünülür.
Bellona: Mars’ın karısı. Savaş tanrıçası. Rahiplerine Bellonarii adı verilir. Bellona’nın günü olan 21 Mart’ta ona tapınanlar kendilerini bıçaklarla keser ve kurban ettikleri hayvanların kanını içerlerdi.
Belphegor: Bkz. Baal-peor.
Belus: Neptün ile Libya’nın oğludur. Mısır tahtına çıkar ve Nilus’un kızı olan Achiroe’yle evlenir. Bu evlilikten Aigyptos ve Da-naos adlı oğulları olur. Belus ayrıca Kaldea dilinde Güneş’in adıdır.
Berecynthia: Kibele’nin ya da Rhea’nın adıdır. Ona tapınılan dağdan gelir.
Bias: Melampus’un kardeşidir. Ayrıca Proitos’un kendilerini inek sanarak etrafta böğürüp duran kızlarını iyileştiren kâhin ve rahiptir. Bu kızlar daha sonra Bias ve Melampus’un eşleri olur.
Biformis: Bacchus’un pek çok isminden biridir. Bu kelime iki biçime ya da iki yüze sahip olmaya işaret eder zira Bacchus, kimi zaman sakallı kimi zaman ise sakalsız olarak temsil edilmiştir.
Bifrons: Bu kelime iki başlı anlamına gelir ve Janus için kullanılır.
Bilgelik: Bkz. Kheiron, Mimir, Minerva, Pittheus, Pollear.
Bilimler: Bkz. Müzler.
Bilmece: Bkz. Sfenks.
Binicilik: Bkz. Kastor.
Bitkiler: Bkz. Demogorgon.
Bitkiler: Bkz. Proserpina.
Boks: Bkz. Polluks, Oyunlar.
Bolluk: Bkz. Copia, Metagitnia, Ops, Fortuna, Freyr.
Bona Dea: Özellikle Romalı kadınların tapındığı doğurganlık tanrıçasıdır.
Bonus Eventus: Başarı tanrısıdır.
Borazancılar: Bkz. Tritonlar.
Boreas: Bkz. Rüzgâr tanrıları, Chloris.
Boşanma: Bkz. İno.
Boynuz Kapı: Somnus’un mağarasından dış dünyaya ulaşan kapıdır. Fildişi Kapı ile aynıdır. Bkz. Morpheus.
Boynuz: Bkz. Fortuna.
Brahma: Hinduların baş tanrısı.
Briareus: Yüz başlı bir devdir. Centimanilerden biridir.
Brisaeus: Bkz. Bacchus. Bu isim, üzüm ve bal kullanımıyla alakalıdır.
Briseis: Troya kuşatmasının ardından ganimet paylaşımında Akhilleus’un payına düşen güzel bir kızdır.
Britomartis: Göller, nehirler, sahiller ve denizlerin kollarında balıkçıların çıkarlarının koruyucusu olarak Diana’ya verilen bir isimdir.
Bromius: Bkz. Bacchus.
Brontes: Üç kikloptan biridir. Gök gürültüsünü yapan demircidir.
Bronz Çağı: Bkz. Altın Çağ.
Bubona: Bir kır ilahıdır. Çobanların tanrıçasıdır.
Buda: Budizm dininin kurucusudur. İlahi ruhun koruyucu gücünün kişileştirmesidir.
Busiris: Akhilleus’a dair anlatılan muhteşem hikâyeler arasında Busiris’in öldürülmesi vardır. Busiris, hâkimiyeti altındaki topraklara giren tüm yabancıları kurban etmeyi âdet haline getirmişti.
Buzağı: Bkz. Proteus.
Bülbül: Bkz. Filomela.
Büyücüler: Bkz. Telkhinler.
Byblis: Sol’un bir kız yeğeni olup o kadar çok gözyaşı dökmüştür ki sonunda bir pınara dönüştürülür.

Buda
C
Cacodemon: Kötü bir ruh.
Cacus: Vulcan’ın bir oğlu ve üç başlı bir devdir. Herkül, Geryon’a ait olan ve kendisinin yakaladığı ineklerden birkaçını çaldığı için bu devi öldürür.
Caduceus: Apollon’un lavtası karşılığında Merkür’e verdiği asadır. Birbirine zıt tüm unsurları uzlaştırma gücüne sahiptir. İki yılanın kavga ettiğini gören Merkür hemen asayı aralarına sokar. Bunun üzerine iki yılan barış içinde asaya dolanır. Merkür onlara ebediyen o şekilde kalmalarını emreder. Milton, uyku getirme gücü nedeniyle bu asadan “uyku asası” şeklinde bahseder. Bkz. Merkür.
Caeneus: Güzel bakire Atalanta’nın babasıdır. Bu kız, daha sonra Neptün tarafından bir erkeğe dönüştürülmüş ve yenilmez kılınmıştır.
Calais: Boreas’ın kanatlı oğulları Zetes ile Calais, Argonotlara Kolhis’e nasıl gideceklerini gösteren Phineas’a duydukları minnettarlığı göstermek için Harpiaları öldürür ve böylece onu bu yaratıkların zulmünden kurtarırlar.
Callirhoe: Pınar ve ırmakların nemfleri olan okeanidlerden biridir.
Calliste: Arkadya’da Diana’ya bir dişi kurt şeklinde tapınılır ve Calliste denirdi.
Callisto: Jüpiter’in sevdiği Arkadyalı bir genç kızdır. Juno yani Jüpiter’in karısı bu kızı öyle kıskanır ki onu bir dişi ayıya dönüştürüp ormana kovalar. Burada avlanmakta olan kendi oğlu Arkas az kalsın onu kovalayacaktır fakat Jüpiter müdahale ederek Arkas’ı da bir ayıya dönüştürür. Daha sonra anne oğul Büyük Ayı ve Küçük Ayı takımyıldızlarını oluşturur.
Calpe: Herkül’ün sütunlarından biridir.
Camillus: Tanrılara elçilik görevi nedeniyle Merkür’e verilmiş bir isimdir. Ayrıca Ankhises’in Hades’te gördüğü ve daha sonraki zamanlarda Roma’da büyük başarılar elde edecek doğmamış ruhlardan birinin adıdır. Öteki ruhlar ise Romulus, Brütüs, Sezar ve Gracchi Biraderler’dir.
Campus Martius: Bkz. Mars.
Canache: Akteon’un köpeklerinden biridir.
Canavarlar: Bkz. Kentaurlar, Centimani, Charybdis, Ejderha, Geryon, Gorgonlar, Graeae, Harpialar, Hippocampus, Hydra, Minotor, Oannes, Parthenope, Polyphemus, Scylla, Sleipner, Tifon.
Canopus: Mısırlıların su tanrısıdır.
Capitolinus: Jüpiter’in isimlerinden biridir. Capitoline Tepesi’nde ona adanmış bir tapınak bulunduğu için bu isimle anılır.