bannerbannerbanner
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar Diyarında

Полная версия

Alice Harikalar Diyarında

текст

0

0
Язык: tr
Год издания: 2023
Добавлена:
Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля
На страницу:
2 из 2


Dodo da büyük bir ciddiyetle ayağa kalkıp “O vakit daha başka bir hal çaresi bulup istifade edebilmek maksadıyla oturumu tatil etmeyi rica buyuruyorum.” dedi.

Kartal Yavrusu, “Doğru düzgün konuş! Söylediklerinin yarısını bile anlamıyorum ve senin de anladığını sanmıyorum.” diye atıldı. Güldüğünü gizlemek için de başını öne eğdi. Diğer kuşlar da yüksek sesle kıkırdamaya başladılar.

Dodo sinirli sinirli, “Ne diyecektim ben? Acaba bizim kurumamızı sağlayacak en iyi şey, bir yarış olabilir mi?” diye sordu.

Aslında Alice çok da merak etmiyordu ama Dodo sanki birinin konuşması gerekiyormuş gibi duraklayınca ve kimseden de tek bir söz çıkmayınca “Bu yarış da neyin nesi?” diye sordu.

“Sanırım bunu açıklayacak en iyi şey, onu göstermek olacak.” dedi Dodo (Eğer bir kış günü canın bunu denemek isterse Dodo’nun bunu nasıl yaptığını sana açıklarım.).

Şeklin pek bir önemi olmasa da ilk olarak daire şeklinde bir parkur belirlendi. Sonra da bütün herkes yarış alanında yerini aldı. “Bir, iki, üç, başla!” diye bir şey yoktu, canları ne zaman isterse o zaman koşmaya başlayıp istedikleri zaman bitireceklerdi. Bu yüzden de yarışın ne zaman sona ereceğini bilmek kolay olmayacaktı. Gel gör ki yarım saat kadar koşup hepsi birden kuruyunca Dodo aniden “Yarış bitti!” diye bağırdı. Hepsi yarış pistine nefes nefese dönüp hep bir ağızdan “İyi de kim kazandı?” diye sordular.

Bu soruya diğerleri sessiz sessiz cevap beklerken Dodo tıpkı Shakespeare’in resimlerinde sık sık gördüğünüz gibi eli alnında uzun süre düşünmeden cevap vermedi. En sonunda “Herkes kazandı ve herkes ödüllendirilmeli!” diye bağırdı.

Bütün hayvanlar hep bir ağızdan “İyi de ödülleri kim verecek?” diye bağırdılar.

Dodo, bir eliyle Alice’i göstererek “Elbette ki o!” dedi ve bütün hayvanlar Alice’in etrafında “Ödüller! Ödüller!” diye bağırarak toplandılar.

Alice’in ne yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu. Ümitsizce elini cebine sokup bir kutu şeker çıkardı. Neyse ki kutunun içine tuzlu su kaçmamış, diye sevinerek ödül olarak herkese bu şekerlerden dağıttı. En sona tek bir şeker kalınca Fare, “İyi de o da ödülü hak etti!” diye bağırdı.

Dodo da “Elbette!” diye onayladı. Alice’e dönerek “Cebinde başka neler var?” diye sordu.

“Sadece bir yüzük.” dedi Alice üzgün üzgün.

“Ver bakalım onu!” dedi Dodo.

Bir kez daha bütün hepsi Alice’in etrafında toplandılar. Dodo yüzüğü gösterip “Bu zarif yüzüğü kabul etmeni istiyoruz.” deyince bütün hayvanlar hep bir ağızdan tezahürat yaptılar.

Alice bütün bu olanların çok saçma olduğunu düşünüyordu ama hiçbiri ciddiyetini bozmayınca gülmemek için kendini tuttu. Söyleyecek bir şey bulamadığı için başıyla hepsini selamlayıp yüzüğü aldı ve olabildiği kadar da ciddi görünmeye çalıştı.

Sıra şekerleri yemeye gelince bir gürültü koptu. Büyük kuşlar kendilerininkinden bir tat alamadıkları konusunda şikâyet ederken küçük kuşlar da boğulma tehlikesi geçirip birbirlerinin sırtlarına vuruyorlardı. Neyse, en sonunda şekerleri bitirip hep birlikte daire şeklinde oturdular. Fare’ye başka başka şeyler daha anlatması için ricada bulundular.

Alice tekrar onu kızdırmamak için eğilip fısıldayarak “Bana kendinden bahsedeceğine söz vermiştin. Neden Ke… ve Kö…’den nefret ediyorsun?” diye sordu.

Fare, Alice’e dönüp “Dönüp de arkama baktığımda çok uzun ve üzücü…” dedi.

Merakla Fare’nin arkasındaki kuyruğuna bakan Alice, “Elbette ki uzun da neden üzücü peki?” diye sordu. Fare konuşurken bir yandan da onun hikâyesi hakkında akıl yürütmeye çalışıyordu:

“Fare’yle evde karşılaşanKızgın Kadın, ‘Mahkemeye başvurup hakkındadava açacağım.Gel bakalım, itiraz istemembunu mahkemedeçözeceğiz.Zaten bu sabah yapacakbaşka bir işim de yok.” dedi.Fare, Kadın’a,‘Mahkeme mi?Yargıç veya hâkimolmadan nefesimiziboşa tüketmiş oluruz.’‘Yargıç da ben olurumhâkim de.’dedi açıkgöz Kadın.‘Her yolu deneyeceğimve seni idama mahkûmedeceğim.’ ”

Fare, Alice’e “Sen dinlemiyorsun ki! Ne düşünüyorsun böyle?” diye sorunca Alice nazik bir şekilde “Pardon, sanırım beşinci bölüme gelmişsin.” diye cevap verdi.

“Hayır! Ne düğümü!” diye haykırdı Fare sinirli ve sert bir şekilde.

Her zaman kendini işe yarar bir insanmış gibi göstermeye hazır olan Alice, endişeyle etrafına bakıp “Düğüm mü! İzin ver de çözmene yardım edeyim.” dedi.

Fare ayağa kalkıp giderken “Hiç gerek yok! Böyle saçma sapan konuşarak beni aşağılıyorsun!” dedi.

Alice durumu açıklayarak “Ben onu kastetmek istemedim ama biliyorsun ki sen de çok çabuk sinirleniveriyorsun!” diye ekledi.

Fare cevap olarak sadece homurdandı o kadar.

Alice, “Lütfen geri dön ve hikâyeni tamamla!” deyince diğer bütün hayvanlar da hep bir ağızdan “Evet, lütfen!” diye bağırdılar ama Fare sadece başını sallayıp daha da hızlı yürümeye başladı.

Fare gözden kaybolunca Kırmızı Papağan, “Gitmesi kötü oldu.” dedi. Yaşlı Yengeç de kızına dönüp “Bak, bu sana, kendini kaybetme konusunda bir ders olsun!” deyince genç Yengeç “Tut şu dilini anneciğim!” dedi aksi aksi. “Bir istiridye kadar sabırlı olmayı dene!”

Alice yüksek sesle, “Keşke Dinah da burada olsaydı. Şimdi gider onu bir çırpıda yakalardı.” deyince Kırmızı Papağan, “Dinah kim diye sormamda bir sakınca var mı?” diye sordu hemen.

Alice her zaman kedisi ile ilgili konuşmaya can attığı için “Dinah bizim kedimiz. Fareleri nasıl büyük bir ustalıkla yakalayıverdiğini hayal bile edemezsin. Onu bir de kuşları kovalarken görmelisin. Küçük bir kuş görür görmez anında onu yiyiverir!” diye yanıtladı.

Alice’in bu sözleri, hayvanların yüzünde ciddi bir ifade oluşturdu. Kuşlardan bazıları hemen uçuverdi. Yaşlı Saksağan dikkatli bir şekilde hemen söze atılıp “Benim eve gitmem gerekiyor. Akşam havası boğazımı yakıyor.” dedi. Kanarya da çocuklarına dönüp sesi titreye titreye “Haydi artık gidelim canlarım! Yatma vaktiniz çoktan geldi sizin!” dedi. Hepsi farklı farklı bahanelerle bir yerlere dağıldılar ve Alice oracıkta yalnız kalıverdi.

Üzgün üzgün “Keşke Dinah konusunu açmasaydım. Kimse ondan hoşlanmadı. Oysa onun dünyadaki en iyi kedi olduğundan eminim. Oh sevgili Dinah! Seni tekrar görüp göremeyeceğimi öyle merak ediyorum ki!” diye söylendi. Ve zavallı Alice kendini yalnız ve morali bozuk hissettiği için tekrar ağlamaya başladı. Kısa bir süre sonra, yine uzaktan bir ayak sesi duydu. Heyecanla ayağa kalktı. Gelenin, fikrini değiştirip hikâyesini anlatmaya karar veren Fare olduğunu hayal etti.

4. BÖLÜM

Tavşan, Bill’i Görevlendiriyor

Koşarak gelen şey meğer Beyaz Tavşan’mış. Sanki bir şey kaybetmiş gibi endişeyle geçerken kendi kendine “Düşes! Düşes! Oh sevgili patilerim! Oh sevgili tüylerim ve bıyıklarım! Olamaz beni idam ettirecek! Nerede düşürmüş olabilirim ki?” diyordu. Alice, Beyaz Tavşan’ın yelpazeyi ve eldivenleri aradığını tahmin etti. Uzun süredir onları arıyor ama hiçbir yerde bulamıyordu. Havuza düştüğü andan beri her şey çok değişmişti. En ilginci de o cam masanın ve küçük kapılı büyük koridorun tamamen kayıplara karışmış olmasıydı.

Tavşan, eşyalarını ararken Alice’i hemen fark etti ve sinirli sinirli, “Hey, Mary Ann burada ne yapıyorsun? Hemen eve git ve bana bir çift eldivenle yelpaze getir. Hemen, şimdi!” deyince Alice öyle korkmuştu ki yaptığı hatayı anlatmaya çalışmadan hemen Tavşan’ın gösterdiği istikamete doğru koşmaya başladı.

Koşarken kendi kendine “Beni hizmetçisi sandı herhâlde. Kim olduğumu öğrenince nasıl da şaşıracak! Yine de eldivenlerini ve yelpazesini ona götürsem hiç fena olmaz. Bulabilirsem tabii!” diye söylendi. Tam bunu söylerken kapısında parlak bir pirinç levhanın üzerinde “B. TAVŞAN” yazısının kazındığı küçük, temiz bir evin yanında buldu kendini. Kapıyı çalmadan içeriye girdi ve gerçek Mary Ann ile karşılaşma korkusuyla koşa koşa üst kata çıktı ama ne yazık ki eldivenleri ve yelpazeyi bulamadan odayı terk etmek zorunda kaldı.

Alice, Bir tavşanın emirlerini yerine getirmek ne acayip şey olurdu! Yakında Dinah da mesaj göndererek benden bir şeyler yapmamı isterse hiç şaşırmayacağım! Muhtemelen de bu gibi şeyler istemekten zevk alır: “Bayan Alice! Hemen buraya gel ve yürüyüşe hazırlan!”

“Hemen geliyorum ama Dinah, gelene kadar bu fare deliğinin yanında bekleyip farenin dışarı çıkmadığından emin olmam lazım.”

Eğer Dinah, insanlara böyle emir vermeye başlarsa onun evden çıkmasına asla izin vermezler, diye geçirdi içinden.

Sonunda içinde masa, masanın üzerinde de bir yelpaze ve iki veya üç çift küçük, beyaz eldiven olan derli toplu küçük bir oda bulmuştu. Yelpazeyi ve bir çift eldiveni alıp tam odayı terk edecekken gözleri aynanın yanında duran küçük şişeye takıldı. Bu sefer üzerinde BENİ İÇ falan yazan bir etiket yoktu ama yine de şişenin kapağını açıp ağzına götürdü. Kendi kendine Yine ilginç bir tecrübe olacağından eminim. Ne zaman bir şey içsem ya da yesem mutlaka garip bir şey oluyor. Bu yüzden bakalım bu sefer bu şişe bende ne gibi değişiklikler yapacak. Umarım yine boyumu uzatır çünkü doğruyu söylemek gerekirse böyle küçücük olmaktan çok sıkıldım! dedi.

Beklediğinden de kısa bir zaman içinde istediği oldu. Şişenin yarısını içmeden başının tavana değdiğini fark etti hatta o kadar uzadı ki boynu kırılmasın diye eğilmek zorunda bile kaldı. Apar topar şişeyi yerine koyarken kendi kendine, “Bu kadar yeterli. Umarım daha fazla uzamam. Eğer daha da uzarsam kapıdan dışarı çıkamam. Of keşke bu kadar çok içmeseydim!” diye söylendi.

Yazık ki bunu dilemek için çok geç kalmıştı: daha da uzamaya devam etti. En sonunda dizlerinin üzerinde çömelmek zorunda kaldı. Çok geçmeden odaya sığamaz oldu. Dirseği ile kapıya dayanmış, diğer kolunu da başının etrafına sarmıştı. Hâlâ büyüyordu. En sonunda bir kolunu pencereden dışarı çıkarıp bir ayağını da bacaya doğru uzatmak zorunda kaldı. Kendi kendine “Yapacak başka bir şey kalmadı. Daha başka ne olabilir ki?” diye söylendi.

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

Конец ознакомительного фрагмента
Купить и скачать всю книгу
На страницу:
2 из 2