
Полная версия
Türkistan'da Ceditçilik ve Mahmud Hoca Behbudî
Ceditçilik Hareketinin Amaçları ve Hedefleri
Orta Asya’da ilericiler, gelişmiş bir toplumun oluşturulması fikirlerinin uygulanmasında bağımlılık ve geri kalmışlıkla mücadeleye özel önem vermişlerdir. Bu alanların uygulanmasında aşağıdaki alanları öncelik olarak gördüler: Ülkedeki yeni metodik okullar ağının genişletilmesi, yetenekli gençlerin yurtdışında eğitim görmeleri için gönderilmesi, çeşitli eğitim toplulukları ve tiyatro grupları oluşturulması, gazete ve dergilerin yayımlanması, sosyopolitik ve kültürel bilinci artırarak Türkistan’da millî bir demokratik devlet kurulması.
Ceditçilik Hareketi’nin ana fikirleri şunlardan oluşmuştu:
• Türkistan’ı Orta Çağ, feodal gerilik ve batıl inançlardan kurtarmak.
• “Usûl-i kadimi” reddederek ülkeyi, halkı, milleti kalkınma yolunda yönlendirmek.
• Millî bir devlet kurmak.
• Anayasal, parlamenter bir şekilde özgür ve müreffeh bir toplum oluşturmak.
• Türk dillerine devlet dili statüsünün verilmesi.
• Millî para birimi ve millî ordu oluşturmak.57
Bu hareketin temel amaçlarından biri, ülkede modern bir eğitim sistemi kurmaktı. 1906 yılında Gaspıralı’nın, Tercüman gazetesinde Buhara ve Hive Hanlığı Emirine hitaben: “İslam medeniyetinin kurulması ve Türkistan halkının millî birlik ve beraberlik içinde tam bağımsızlığına kavuşabilmesi için bütün imkânlar seferber edilmelidir. Sadece maddi imkânlar yetmez. Manevi olarak da bu işin çilesini çekmek ve fedakârlıkta bulunmak kaçınılmazdır.”58 gibi tavsiyeleri bu amacın en önemli göstergelerindendir.
Ceditçilik Hareketinin Temsilcileri
XX. yüzyılın başlarında Taşkent, Semerkant, Buhara ve Fergana Vadisi’nde onlarca Cedit okulu açıldı. Ceditçiler, gençleri okullarda yetiştirdiler ve onlar aracılığıyla Türkistan’da bağımsız bir devlet kurmak için millî devlet fikrini desteklediler. XX. yüzyılın başlarında Türkistan’da ülkenin eğitimsel ve millî kültürünün gelişimine önemli katkıda bulunan Ceditçi aydınlar ortaya çıkmıştı. Bunlar Semerkant’ta Mahmud Hoca Behbudî, Abdukadir Şakuri, Saidahmad Siddiqi-Aczi, Buhara’da Munavver Kari Abduraşidhanov, Abdulla Evlanî, Ubaydulla Hoca Asadullahocayev, Abdurauf Fıtrat, Sadriddin Aini, Fayzulla Hocayev, Fergana Vadisi’de Hamza, Abıdcan Mahmudov, Abdülhamid Çolpan, İshakhon Ibrat, Hive’de Babaahun Salimov, Polvonniyaz Haci Yusupov ve diğerleri.59
Münevver Kâri (1880-1933): “Türkistan Ceditçilik Hareketi’nin önemli liderlerinden ve Taşkent Ceditçilerinin öncüsü olan Hafız Münevver Kâri 1878 yılında Taşkent’in Şeyhantahur’un Darhan Mahallesi’nde doğdu. Babası Abdurreşid Han medrese müderrisiydi. Annesi Hasiyet Hanım, bilgili ve dindar bir hanımdı.” 60
Taşkent’in Şeyhantahur bölgesinde Hafız Osman’ın yanında Kur’ân-ı Kerim’i hıfzetmiştir. Sonra okumak üzere Buhara’ya gitmiş ve orada tefsir, hadis ilimlerini iyice öğrenen Münevver Kâri, daha sonra mahallesinde imamlık yapmıştır.61
Münevver Kâri, Ceditçilik Hareketi’nin öncüsü olan İsmail Bey Gaspıralı’nın Tercüman gazetesini yakından takip eder ve ondan çok müteessir olur.62 1900 yılında Ceditçilik Hareketi’ne katıldı. Çok geçmeden 1901 yılında Taşkent’te ilk Cedit okulunu açmıştır. Münevver Kâri, bu Usûl-i Cedit okullarında okutulmak üzere Edib-i Evvel, Edib-i Sâni, Tecvide’l-Kur’an, Yer Yüzü gibi eserlerle okulunun altyapısını oluşturmuştur.63
Münevver Kâri, çıkardığı gazete ve dergilerle Özbek Türk basınının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu konuda ilk adımını 1906 yılında atmış, Terakki gazetesinin çıkarılmasında kurucu ve yazar olarak yer almış, aynı yılda Hurşit gazetesini çıkartmıştır. 1914 yılında Seda-i Türkistan’ı, 1917 yılında kendisinin başyazarlığını yaptığı Necat gazetesini çıkarmayı başarmıştır. Aynı yılda Taşkent’te Ahmed Zeki Velidi Togan tarafından çıkartılan Kengeş dergisinin muharrirliğini de yapmıştır.64
Abdurrauf Fıtrat (1886–1938): Türkistan Ceditçilik Hareketi’nin tanınmış şahsiyetlerinden, modern Özbek edebiyatının kurucu simalarından, tiyatro yazarı, naşir, şair, âlim olan Abdurrauf Fıtrat 1886 yılında bugünkü Özbekistan Cumhuriyeti’nin Buhara şehrinde doğdu. Ticaretle meşgul olan babası Abdurrahim Bey, okumuş, bilmiş kişilerdendir. Fıtrat Mir Arap Medresesine gider, 18 yaşına kadar çağdaş malumatlarla yetişir. Daha sonra hacca, Türkiye’ye ve Hindistan’a gider. O, 1909-1913 yıllarında İstanbul’da Daru’l-Mualliminde okur. Eğitimini bitirip ülkesine dönen Fıtrat, Buhara Tamimi Maarif Cemiyetini kurar. Buharalıların yardımıyla kurmuş olduğu bu cemiyetle siyasete ilk adımını atmıştır.65
1917 yılında, sol görüşlü bu genç Buharalıların desteğiyle Genç Buharalılar anlamına gelen Yaş Buharalılar Partisini kurar. Fıtrat, 1918–1920 yılları arasında, siyasî ve kültürel mesajlar veren Oğuz Han, Çın Süyüş, Hint İhtilalcileri gibi eserlerini yazmıştır. Yine 1924 yılında dönemin zalim, işgalci gücü Rusya’yı hedef alan Ebulfeyz Han, Şeytanın Tanrı’ya İsyanı, Arslan gibi birçok eser yazar ve yazdığı bu eserden dolayı takibata uğrar.66
Tölegan Hocamyarov Tevalla (1883–1937): Ceditçilik Hareketi’nin önemli şair, yazar ve öncülerinden olan Tölegan Hocamyarov Tevalla, 1883 yılında Taşkent’in Kökçe bölgesinde doğdu. Tevalla ilköğrenimini Beyler Beyi Medresesin’de aldı. Sonradan Rus-Tüzem okuluna gitti. Eğitimini bitirdikten sonra bir süre Tercümanlık yaptı. 1914 yılında Münevver Kâri, Abdullah Evlanî gibi büyük Ceditçilerle birlikte Taşkent’te bir yayın şirketi kurdu, orada kitap basım işleriyle uğraştı.67
Tevalla bu faaliyetleri yürütürken çok büyük bir Rus tehlikesi olduğunu farkındaydı. Çok geçmeden 1937 yılında devrim karşıtı ithamlarla, millîyetçilikle suçlandı ve hapse atıldı. İçeriği; Türkçülük, İslamcılık olan Revnaku’l- İslam gibi eserleri, hicivlerle eleştirilerle dolu Muştum makaleleri, vatan sevgisini anlatan “Sevgili Vatan” gibi şiirleri ve kendisine hitap eden “Öz Vicdan” gibi yazıları vardır.68
Übeydullah Hoca Esadullah Hocayev (1878–1937): Ceditçilik Hareketi’nin meşhur isimlerinden biri, devlet ve siyaset ehli, Özbek matbuatının ilk teşkilatçılarından olan Esadullah Hoca’nın oğlu Übeydullah Hocaev 1878 yılında Taşkent’te doğdu. Rus-Tüzem okulundan mezun olan Übeydullah Hocayev devlet dairelerinde tercümanlık yapmakla meşgul oldu. Daha sonra Saratov Üniversitesi Hukuk Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu.
Ümit Cemiyeti’nin kuruculuğunu yapan Übeydullah Hocayev, Turan Cemiyetinin de kurucularından sayılmaktadır. Müstakil fırka oluşturma niyetiyle Taşkent’te Seda-i Türkistan gazetesini çıkardı. Gazete işine dönemin marifetçilerinden Abdullah Evlanî, Münevver Kâri, Abdurravuf Muzafferov’u da celbetmiştir. Bir matbuat haline dönüşen Seda-i Türkistan, 1915 yılında kapansa da aydınlanmanın oluşmasına zemin hazırlamıştır. Daha sonra Taşkent İşçi Alış Komitesi başkanlığına gelen Übeydullah Hocayev, Çar hükümeti işçilerinin başıboşluğunu ortaya çıkarmıştır.69
Musa Said Canov (1893–1937): Buhara ceditçilerinin meşhur temsilcilerinden, marifetperver, tarihçi, kalkınma ve yükselme hareketine faal bir şekilde katılanlardan olan Musa Said Canov, 1893 yılında Buhara’da doğdu. Mir Arap Medresesi’ni bitirdikten sonra Said Canov Hokand’daki Rus-Tüzem okulunda okudu. Arap, Fars ve Türk edebiyatı, tarih ve coğrafya ile ciddi bir şekilde meşgul oldu. 1913 yılından itibaren Ceditçilik Hareketi’ne katılan Said Canov, 1917 yılında Yaş Buharalılar Partisinin teşkilatçılarından biri sayılmaktadır.70
Abdullah Evlanî (1878–1934): 1878 yılında Özbekistan’ın başkenti Taşkent ilinin Mergança Mahallesi’nde doğdu. Aslen Hokandlı olan dedesi Mir Nimet Bay, yaycı, okçu babası Miravlan ise terziydi. Evlanî yedi yaşındayken Ekrem Han adlı bir hocadan ders alır, 1890 yılında mahallesindeki medreseye gitmeye başlar. Daha sonra ise Şeyhantahur bölgesindeki Abdülmelik Bay Medresesi’ne gider, Molla Ömer Ahund’dan ders almaya devam eder. Ancak ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya kalan Evlanî, kışın okuyup yazın çalışmaya karar verir. Bundan böyle inşaat işlerine girer, kerpiç işleriyle meşgul olur.
1904 yılına gelindiğinde kendini maddi olarak toparlayan Evlanî, Taşkent’in Mir Âbâd bölgesinde Usûl-i Cedit okulu açar ve halka hizmet etmek için ilk adımını atar.1914-1915 yıllarında başka bir Ceditçi Übeydullah Hocayev ile Seda-i Türkistan yani Türkistan’ın Sesi Gazetesi’ni birlikte yürütmeye karar verdi.71
Evlanî, yeni okulu açtıktan sonra yeni eserler de yazmaya başladı. 1909–1917 yılları arasında Birinci Muallim, İkinci Muallim, Türkî Gülistan Yahut Ahlak, Mektep Gülistanı gibi bir çok ders kitabı yazdı. Daha sonraları,Üçüncü Muallim, Mektep Coğrafyası, Teslim-i Elifba, Teslim-i Sâni gibi eserleri yazmış ve “Neşriyat”, “Mektep” gibi şirketlerin kurulmasına vesile olmuştur.72
Sirâciddin Sıdkî (1884–1934): Ceditçilik Hareketi’nin mücadeleci isimlerinden olan Sıdki, 1884 yılında Taşkent’in kuzeydoğusunda İskender köyünde doğdu. Babası Mirzahid Ahund okumuş kişilerden olup geçimini işçilere yemek taşımak, atlara bakmakla geçirirdi. Altı yaşlarında babasının yardımıyla okuma yazma öğrenen Sıdkî 1903 yılında Taşkent’e gelir ve Rahmetullah Medresesinde Şah Muhiddin Ahund’dan Arapça öğrenir.73 Daha sonra Fergana’ya giden Sıdki, burada Mirza Haşim Hocendi’den sülüs, talik, rika, yakuti, ubeydi gibi hatları öğrenir ve bu dönemde şiir yazmaya başlar.74
Sıdkî, Ceditçilik Hareketi tarihinde damgasını vurmuş önemli şahsiyetlerden biridir. O, sözlerinden, yazılarından çok çekmiştir. Sürgüne gönderilmiş, yakınlarından uzaklaştırılmıştır. Ancak tüm bu çabalarına rağmen ana yurdunu Türkistan’ın hürriyetini göremeden 1934 yılında vefat etmiştir.75
Sıddikî Aczi (1864–1927): Sıddiki Aczi 1864 yılında Semerkant’a doğmuş bir Ceditçi âlim, yazar ve şairdir. Daha çok şiirleriyle Ceditçilik Hareketi’ne yön vermiş bir Cedit adamıdır. O, Ceditçilik Hareketi’ni kendi çabalarıyla duyurmaya ve yaşatmaya çalışmıştır. Aczi, beş ya da yedi yaşlarındayken babası Hasan Hoca vefat eder, dedesi Ali Hoca’nın himayesinde büyür. Daha sonra medreseye gidip Şerh-i Molla’ya kadar okur, kendisini dinî ilimler ve Arap dili için geliştirir.76 Aczi, Cedit fikirlerini yerleştirmek için birçok yazı, şiir, makale ve eser yazdı. Encümen-i Ervah, Mirat-ı İbret, Gencine-i Hikmet onun temel eserlerdendir. 1917 yılında Hürriyet gazetesinde, “ Taaccüp Söz”, “Yol Olsun, Nereye Gidelim?” gibi dikkat çekici makaleler yazmış ve aynı yıl vefat etmiştir.77
Hacı Müin (1883–1924): Uyanış döneminin önemli şahsiyetlerinden olan Hacı Müin b. Şükrullah 1883 yılında Semerkant’ta dünyaya geldi. İlk eğitimini medresede alan Hacı Müin, Said Ahmed Vasli’dan Arapça öğrendi. Bunun yanı sıra Farsça, Azerbaycan Türkçesi, Rusça da bilmekteydi.78 1903 yılında kendi mahallesinde Usûl-i Cedit Okulu açtı. Burada okutulmak üzere, yeni metotlara uygun ve okuma yazma el kitabı olarak 1908 yılında Rahneme-i Savad adlı bir kitap yayınladı. Hacı Müin 1914 yılında kendi evinde Terbiyat adında bir Usûl-i Cedit Mektebi açtı ve yine aynı yılda edebî konuları içeren Güldeste-i Edebiyat’ı yazdı. 1916 yılına geldiğimizde arka arkaya Eski Mektep-Yeni Mektep, Mazlume Hatun, Köknarı isminde oyunlar yazdı. 1922 yılında Zerafşan gazetesinin tahrir heyetinde görevlendirildi. 1924 yılında ise gençlere hitap eden mizah konuları içeren Meşrep dergisini çıkardı.79
O, tüm eserlerinde, halkın cehaletten kurtulması için çaba göstermiş, cahillikle özgürlüğe ulaşılamayacağını ifade etmiş, halkını sömürgecilere karşı uyarmıştır. Özellikle tiyatro oyunlarında bu mesajı vermeye çalışmıştır. Arkasında bunca ölümsüz eser bırakan Ceditçi yazar, 1942 yılında vefat etmiştir.80
Abdülkadir Şakuri (1875-1943): Medrese eğitimi görmüş Şakuru Tercüman gazetesi ve Tatar arkadaşları vasıtasıyla Racabamin’de ilk Usûl-i Cedit Okulunu açtı ve burada okutulmak için üç ders kitabı yazmıştır. Modern eğitim kurumlarını görmek için 1909’da Kazan’a, 1912’de İstanbul’a geziler yaptı.
Ceditçilerin Faaliyetleri
“Orta Asya Ceditçilerinin babası” olarak bilinen Mahmud Hoca Behbudî (1875–1919), Türkistan Ceditçilerinin birleştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Türkistan’daki aydınlanma hareketinin gelişmesine büyük katkıda bulundu. Münevver Kâri, Behbudî ve başka aydınların çabaları, 1905 İhtilâli’nden sonra sonuçlarını vermeye başladı. Rusya’daki ihtilâlci hareketin başarılarından cesaretlenen Münevver Kâri, Ahmedcan Bentimur, İsmail Abid, Abdullah Evlâni ve Abdullah Hocayef’in öncülük ettiği Orta Asya liberal hareketi etkili olmaya başladı. Taşkent’te Ceditçiler Hurşid, Şöhret, Asya, Seda-i Türkistan, Terakki gibi gazeteler yayımlamaya başladılar. Buhara’nın yanı sıra Semerkant da Cedit Hareketinin ikinci önemli merkezi haline geldi. Burada Behbudî ve arkadaşları Semerkant ve Ayna’yı yayımladılar. Hareket Namangan, Hokand ve Fergana’da da kök salmaya başladı. Buralarda Seda-i Fergana, El-Bayrak ve Yurt dergileri çıkmaya başladı. Bu yayınların çoğu kısa ömürlü olmalarına rağmen reformcu fikirlerin yayılmasına önemli katkıda bulundular.
1909’da Ceditçiler, Yardım adlı bir kültür derneği kurdular. Bu dernek yeni Özbek, Tatar ve Türk yazınına ait kitapları Orta Asya’nın bütün önemli kentlerine dağıttı. Derneğin çabaları sonucu, Usûl-i Cedit okullarının da sayısı artmaya başladı. 1908 yılında tüm Türkistan Genel Valiliğinde 92 Cedit okulu vardı. Aydınlar, yeni okulların ulusal kadroların ve Türkistan’daki genç kuşağın yetiştirilmesindeki önemini vurguladılar. XIX. yüzyılın sonunda, Orta Asya’da sadece birkaç yeni okul vardı, ancak 1911’e kadar sayı 63’e ve öğrenci sayısı 4106’ya yükseldi.
Türkistan Cedit Hareketinin temsilcileri aydın insanlardı. Aydınlar, bilgiyi yayan geniş görüşlü insanlardı. Siyasal anlamda aydınlanma, halkın özgürleşmesi ve millî devlet fikirlerinin desteklenmesidir. Türkistan aydınları cehaleti, kültür eksikliğini, medeniyetsizlik ve dinî mutaassıplığı geri kalmışlığın temel nedenleri olarak yorumladılar.
Önde gelen Ceditçilerin yurt dışına yaptıkları gezilerde edindikleri bilgiler ışığında Özbek geleneksel müziğinde Avrupa müziğinin kazanımlarından faydalanılmaya çalışılması dikkate şayandır. Ayrıca 1919’da Taşkent merkezli Eskişehir’de Türk Halk Konservatuvarı’nın şubesi kurulmuş, sanat alanında da yenileşme ve gelişim sağlanmaya çalışılmıştır. Cedit Hareketinin bir diğer önemli yönü de millî basın ve gazeteciliğin kurulmasına yaptığı katkıdır. Türkistan Ceditçiligi ayrıca, Rus devrimci hareketinin kazanımlarını da etkin bir şekilde kullanmıştır. İmparator II. Nikolas 17 Ekim 1905’te devrimci-demokratik hareketin baskısı altında özel bir manifesto imzalamak ve konuşma özgürlüğü, demokrasi, ifade özgürlüğünü getirmek zorunda kalmıştır.
Türkistan’ın ilerici zenginleri, gerekli meslekleri sürdürmeleri için yurtdışına gençleri göndererek, halka hizmet eden gençleri ve onları önemseyen Ceditçileri desteklediler. Andican’dan Mirkomil Mirmuminbaev bu projeye büyük yatırım yaptı. 1910’da Buhara'da Mudarris Haci Rafi, Mirza Abduvahid, Hamid Hoca Mehri, Osman Hoca ve Muhammaddin Mahdum Tarbiya-i Atfol Derneği’ni (Çocuk Eğitimi Derneği) kurdular. 1911’de 15 öğrenci ve 1912’de 30 öğrenci Türkiye’ye eğitim icin gönderildi.81
Ceditçilik Hareketi kendi edebiyatını oluşturmaktan da geri kalmadı. Cedit edebiyatı ile Türkistan edebiyatı tarihinde yeni bir dönem başladı. XX. yüzyılın başından 1937’ye kadar çok sayıda büyük şair ve yazar vardı: Molla Nefes, Evliya Kuli, Miskin Kılıç, Kamil Harezmi, Muhammed Aminhoca Mukumi, Zakircan Furkat, Mahmud Hoca Behbudî, Abay, Muryakup Dulat, Abdurauf Fıtrat, Aşurali Zahiri, Tavalla, Ubaydulla Zavqi, Abdulhamid Süleyman Çolpan, Avaz Ötar, Abdulla Evlanî, Hamza Hakimzade Niyazi, Sedriddin Ayni, Abdulla Kadiri, Muhtar Avaz ve vb82.
Köleliğe alışık olmayan Türkistan halkı, memnuniyetsizliklerini önce yavaşça sonra da yüksek sesle ifade etmeye başladı. 1904-1907’de Semerkant bölgesinin köyleri, genel olarak zulme karşı mücadeleye başlayan Namaz Pirimkuloğlu liderliğindeki kurtuluş hareketini başlattı. Siyasî örgütler ortaya çıkmaya başladı. Abdulla Evlanî (1878-1934) biyografisinde 1904’te Taşkent’te gizli bir Cedit teşkilatı çalışmaya başladığını belirtiyor. 12 Mayıs 1909’da Taşhaci Tuyokbaev, Nizamkari Molla Husanov, Molla Abdulla Evlani, Munavver Kari Abduraşidhanov, Başirulla Asatillahocaev himayesinde 41 maddelik tüzüğe sahip bir yardım derneği kuruldu. 2 Aralık 1910’da Buhara, Müderris Haci Rafi, Mirzo Abduvahid, Hamidhoca Mehri, Ahmadcon Mahdum, Osman Hoca ve diğerleri Tarbiya-i Atfol Derneğini kurdular. Taşkent’teki hayır kurumu, özellikle Buhara’daki Tarbiya-i Atfol, gençleri gelişmiş ülkelerde çalışmaya göndermede büyük bir girişimde bulundu. 1913 yılında Taşkent’te kurucuları Ubaydulla Hocayev, Taşpulatbek Norbotabekov, Munavver Kari Abduraşidhanov, Komilbek Norbekov, Molla Abdulla Avlonov, Kattahoca Babahocaev, Başirullahan Asatillah’dan oluşan Turan Cemiyeti kuruldu. 1914 yılında yine Taşkent’te Abdurahmanov, Sarimsakov, Abduraşithanov, Avlanov, Azizhocayev, Padşahocaev, Umarhocayev, Saidkarimbaev liderliğinde Neşriyat şirketi çalışmaya başladı. Ayrıca Umid (Taşkent), Zarafşan (Semerkant), Gayrat (Hokand) şirketleri, Behbudîya (Semerkant) Kütüphanesi ve Ishakiya (Namangan) Matbaası açıldı.83
1918’de Fıtrat’ın insiyatifinde Taşkent’te Çigatay Gurungi Edebiyat ve Kültür Derneği kuruldu ve Çolpan, Batu, Elbek, Gazi Yunus, Gulam Zafari, Mannon Uygur, Kayum Ramazan gibi millî bilim ve kültürün parlak yeteneklerini bir araya getirdi.84
Buhara Ceditçiliği
Buhara, İslamî düşüncenin Orta Asya’daki merkezi olarak görülen önemli yerlerden biriydi. O yüzden burada yeni bir usûlü savunan liberallerle muhafazakârlar arasındaki ideolojik mücadelenin şiddeti daha fazla görüldü. Ceditçiler muhafazakâr Müslümanlara karşı Rus himayesinde ve Rus diplomatik temsilcisinin de desteğiyle reform okulları açmaya başladılar.
Buhara Ceditçiliğinin temsilcileri Behbudî, Aynî, Münevver Kâri, Nasırhan Tura ve Abdülrauf Fıtrat gibi kişilerdi. Bunların çoğu Buhara medreselerinde yetişdiği için kadimcilerin zayıf yönlerini iyi biliyorlardı. Bunlardan İstanbul’a gönderilen Fıtrat, orada Genç Türklerle (Jön Türklerle) tanıştı ve dönüşte Buharalı Ceditçilerin manifestosu sayılan Münazara adlı eserini yazdı. Fıtrat bu ilk eserinde, eski medrese müderrislerini İslam dünyasının maddi ve manevi çöküntüsünden ve Müslüman topraklarının Avrupalıların eline geçmesinden sorumlu tutuyordu. 1911’de İstanbul’da Seyyah-ı Hindi adlı eserini yazdı.85
Usûl-i Cedit Okulları
Ceditçiliğin temel taşlarını hiç şüphesiz Usûl-i Cedit okulları oluşturmaktaydı. Bu okullar “Kurtuluşun tek doğru yolu ümit ve iman gibi manevi, ahlakî güçlerle teknik güçlerin birleşmesiyle donanmış”86 yeni nesiller yetiştirmek için kurulmuştu. Cedit Hareketinin ilk amacı toplumu yetiştirmekti.
Bu hedefler doğrultusunda ilk mektep İsmail Bey Gaspıralı’nın öncülüğünde 1884 yılında Kırım Bahçesaray’da açılmış, çok kısa bir sürede toplumun dikkatini çekmiştir. İsmail Gaspıralı bu okulları şöyle tanımlamaktaydı: “Dedelerimizin zamanlarındaki millî okulları düzeltmek Usûl-i Cedit demektir.”87 Ceditçilik Hareketi’nin liderleri, özgürlüğe ulaşmak için öncelikle gençleri Avrupa bilimleri düzeyinde eğitme fikrini öne sürdüler. Onlar tarafından kurulan Usûl-i cedit Okulları 1890’da Fergana Vadisi’nde ve 1893’te Semerkant’ta açılmıştı.
İsmail Gaspıralı, daha önce Kırım’da tanıştığı Buhara Emiri Abdülahad’ın desteğiyle Buhara’da yeni usûlde okullar açmaya başladı. Emir Kırım’a her geldiğinde İsmail Gaspıralı’yı ziyaret etti. Gaspıralı, gazetesinde onun hakkında övücü yazılar yazdı. İsmail Gaspıralı, 1893’te bizzat Buhara’ya gitti ve buranın önde gelen aydınlarıyla eğitim reformu hakkında konuştu. Türkistan’a yaptığı seyahatlerinde taraftar kazandığından Türkistan’ın fikrî uyanışında Gaspıralı’nın etkisi çok önemlidir. Bunlardan bazıları daha sonra onu Bahçesaray’da ziyaret ettiler. Onun açtığı okulu örnek aldılar. Türkistan’daki yenilik taraftarları aydınların “Ceditçiler” olarak adlandırılması, bu etkinin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Ceditçilerin en büyük hedefi yeni, modern okullar açmaktı. Ceditçiler, geri kalmamak ve cehaletten kurtulmak için önce hızlı ve kolay okuma-öğrenme fikrini ortaya attılar. Okullarda İslamî ilimlerle birlikte coğrafya, tarih, Türkçe, kimya, fizik ve aritmetik dersleri vermişlerdir. Ceditçiler, Arapça harfleri öğretmeyi ve Türkçe kelimeleri doğru telaffuz etmeyi kolaylaştırmak için Arapça harflere fetha, kesre ve damme harekeleri yerine özel harfler eklediler. Alfabe Türkistan’da böylece oluşturuldu.
Anlaşıldığına göre Cedit okulları eski sistemi yeni sistemle değiştirip yeni bir metotla eğitim veren okullardır. Bu okullar halkın millî değerleriyle örtüşmeyen okullar değildir. Tek bir fark müspet ilimlere yer vermesiydi. Medreselerde okutulmayan tarih, matematik, coğrafya gibi derslerin okutulmasıydı.
Okullarda daha çok İsmail Bey Gaspıralı’nın hazırladığı ders kitapları okutulmuştur. Bu kitaplardan biri Hace-i Sibyan çocukların öğretmeni anlamına gelen birinci ders kitabıdır. Bu kitapta Cedit Hareketinin önemine değinilmiş, çocukları ezbercilikten kurtarmak için her harf için ayrı ayrı telaffuz ve ses geliştirmiş ve bu yöntem usûl-i savtiye olarak adlandırmıştır.
Şüphesiz ki Ceditçilerin en önemli etkisi eğitim üzerine olmuştur. Bu hareketin açtığı okulların, millî eğitim kitaplarının yazılmasına önemli katkıları olmuştur. Saidrasul Saidazizov’un Ustad-i Eski, Münavvar Kâri Abdurashidhonov’un Edib-i Eski, Edib-i Sani, Tecvit, Havaidi Diniya (Şeriat Hukukunun Toplanması), Abdulla Evlanî’nin İlk Öğretmen ve İkinci Öğretmen, Türkî Gulıstan veya Ahlak, Mahmud Hoca Behbudî’nin Genel Coğrafya, İslâm Tarihi, Çocuk Mektubu, İslâm’ın Kısa Tarihi, İslam’ın Uygulanması, Coğrafyaya Giriş, Rusya’nın Kısa Coğrafyası ve benzeri eserler Cedit Hareketinin öncüleri tarafından bu dönemlerde yazılmış eserlerdendir. Bu eserler Türkistan fikir coğrafyasının yeniden inşasında önemli rol oynamışlardır.88
Bu Cedit Okullarında genel olarak Said Resul Azizi’nin Ustaz-ı Evvel’i, Mahmud Hoca Behbudî’nin Kitab-ı Müntehab-ı Coğrafya-i Umumi’si, Münevver Kâri’nin Edib-i Evvel’i, Edib-i Sani’si, Abdullah Avlânî ‘nin Edebiyat Yahut Millî Şiirler’i, Birinci Muallimi’, Muhtasari Tarih-i Enbiya ve Tarih-i İslam’i, Ayni’nin Tahrib’us-Sıbyan’i, yine Münevver Kâri’nin Hevayic-i Diniye’si, Rüstem Bek Yusufbekov’un Tahafatü’l-Etfal’i, Abdurrauf Fıtrat’ın Tarih-i İslam’ı, Namanganlı Abdurazzak bin Mirza Kari’nin Miftahu’l-Evvel’i, Semerkantlı Abdulmamin Hoca Eşanoğlu’nun Nasayıku’l- Afal’i, yine Evlanî’nin Mektep Gülistan’ı, Kâri Muhammed Rahimbay’ın Nimetu’l-İslam
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Wilhelm Barthold, Türkistan Halkları Tarihi, (Ankara: Astana Yayınları, 2018) 140-142.
2
Abdullah Recep Baysun, Türkistan’da Millî Hareketler (İstanbul: Eren Yayınları,1945) 5.
3
Ahad Andican, Ceditizmdan Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi. (İstanbul: Eren Yayınları, 2003) 70.
4
Muhammed Zahir Bigi, Maveraünnehir’de Seyahat. (İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2005) 5-15.
5
Kahraman Racabov ve Akbar Zamonov, O’zbekiston tarixi, 1917-1991 (Tashkent: G. Gulam Yayınevi, 2017) 7-15.
6
Yavuz Akpınar, İsmail Gaspirali, Seçilmiş Fikri Eserleri (İstanbul: Ötüken Yayınları, 2005) 279.
7
İbrahim Maraş, Türk Dünyasında Dini Yenileşme, 1850-1917 (İstanbul: Ötüken Yayınları, 2002) 93.