
Полная версия
Akademi Geceleri
1930 yılının yazında Merkez Pedagoji teknik okulunu bitirmek üzereyken Cumhuriyet yetkililerinin Frunze’deki teorik seminerine katılırlar. O seminere Caynak Saadayev, Cusup Abdrahmanov, Turdalı Tokbayev, Kasım Tınıstanov, Bayalı İsakeyev, Osmonkul Aliyev, Satar Kulmatov, Tokçoro Coldoşev, Bazarkul Daniyarov, Ibray Toyçinov, Akmatbek Cumabayev, Akun Mıktıbekov, Abdılda Ayılçinov, Kalim Rahmatullin, Satıbaldı Naamatov ve birçok iş adamları katıldılar. Seminerde Merkezi Pedagoji Teknik Okulu’nun çap derslerini veren hocası Boris Lunin çaptan ders okudu. O hatip, dilinde biber olan yiğitti. Konuşması bittiğinde herkes alkışladı. Soru- cevaplardan sonra konuşma hakkında kimin fikri var diye sorulduğunda K.Tınıstanov elini kaldırıp kürsüye çıktı ve “Genç filozof yaptığı konuşmasında teorik olarak iki büyük hata yaptı. O böyle değildi, şöyleydi”, – diye Boris Lunin’in bir saat yaptığı konuşmasını 15 dakikada tamamen yok etti. Tınıstanov’un uyarısından sonra Lunin kürsüye çıkıp, Tınıstanov benim hatalarımı doğru buldu diye kendi yanlışlarını kabul etti. Orada oturanlar hayran kaldılar.
O sene sonbahar dönemi Tınıstanov tarafından yanlışları bulunduktan sonra Boris Lunin felsefeyi bırakıp, coğrafya dersi vermeye başlar. Sonra Boris Kasım ile birlikte müzede de çalıştılar. Müzede çalıştıklarında müzenin müdürü Dementiyev, Kasım, Lunin ve Satıbaldı Naamatov dördü konuşurken Dementiyev Ermeniler hakkında bir fıkra anlatır. Kasım:
– Bu fıkrayı ben Rusça şiire çevirip yazayım mı? der. O zaman Dementiyev:
– Rus dilinde güzel bir bildiri yapmak sizin elinizden gelir fakat Rus dilinde şiir yazmayı beceremezsiniz, der. İkisi hemen o dakika iddiaya girerler, ertesi gün Kasım Rus dilinde yaklaşık on beyitlik şiir yazıp diğer üçüne okuduğunda, Dementiyev yerinden fırlayıp:
– Sayın Kasım, ben senin mükemmel yeteneğine şahit oldum. Sen beni yendin! Özür dilerim! Bu şiirinde dil ve sanat açısından hiçbir eksik yok, deyip Kasım’a sarılıp onu öper. Dementiyev, aşırı derecede eğitimli insandı, biyolog ve filologdu. Kasım ile beraber Kırgız dilinin biyolojik terimini de yapmışlardı.
1937 yılının başında Kasım Moskova’ya gidip Doğuyu Tanıma Enstitüsü’ne araştırmacı olarak çalışmak için işe alınmış haberi duyulduğunda: “Orta Asya’da edebiyat ve bilim adamlarının arasında Kasım ile kıyaslanacak bilim adamı yoktur. Sadece Azerbaycan’ın Profesör Çolponzade’si ve Kırım Tatarlarının Profesörü Kebepzade’si Kasım’ın seviyesindeki bilim insanları diyebiliriz. Eğer şimdi Kasım Moskova’ya gidip çalışırsa o zaman Türkologların en bilge insanı olacağı kesin” derdi Polivanov gülerek.
1933 yılında Kırgız Türkçesinin terminoloji sözlüğünü oluşturup bastı. “Kırgız dili fakir bir dil diyorsunuz. Ama Kırgızcadaki “moral”, “üröy” (surat manası gibi), gibi kelimelerinin tam anlamıyla Rusçadaki çevirisi varsa bana söyler misiniz” diye gülerdi Kasım.
Kasım suçlanıp hapse atıldığında İ. Batmanov’un müsaadesi ile onun tüm kitaplarını ve yazılarını toplayıp polis memurları arabayla alıp gitmişlerdi. İşte böylece Kasım’ın tüm arşivi tamamıyla yok olmuş. 1957 yılında Iysa Ahunbayev Ziyaş Bektenov’u çağırıp Kasım’ı aklamak için Kırgızistan Merkez Komisyonu Bürosuna beş sayfa dilekçe yazmış, onu gösterir. Iysa Bektenov:
– Ziyaş, sen Kasım ile birlikte uzun süre çalıştın. Onun çalışmalarını en iyi sen biliyorsun. Onun hakkında yazdığım dilekçeyi sen tamamlayabilir misin? Ben onu içeriye aldıklarında gidip evindeki arşivlerini sadece bir kere değil, üç kere arattırdım, maalesef bir tane bile sayfa bulunamadı, der.
– Iysa, sen Kasım’ın arşivini boşuna orada araştırmışsın, eğer onu bulmak istiyorsan “tepesi delik” olanların evinden arattırmalıydın, diye cevap verdi Bektenov. Iysa ona uzun süre suskun suskun baktı ve hiçbir şey söylemedi. Sonra da Bektenov’un anlattıklarını dilekçeye ekleyip tamamlamıştı.
1934 yılında Stalin’in “Leninizm Meseleleri” adlı kitabını Rusçadan Kırgızca’ya aktarmak için Kırgızistan bölgesel komisyonu Kasım Tınıstanov’u görevlendirirler. Kasım’ın yazdığı analizi dinlemek için yaklaşık 30-40 kişi toplanıp, toplantıyı Sovyet Halklarının Danışma Birliğinin başkanı B.İsakeyev kendisi gözetti.
Kasım’a söz verildiğinde o:
–Kitabın sadece on altı sayfasını okuduktan sonra yirmiye yakın hata buldum ve devamını hiç okumadım, diye eline kalem alıp tahtaya üç parça çizgi çiziyor, sol tarafına Rusça cümleyi, ortaya cümlenin Kırgızca aktarmasını, sağ tarafa da aktarılan cümlenin tekrar Rusçaya çevirisini yazıyor. En son aktarılan cümlenin anlamı bambaşka oluyor. Kitabın editörleri Toyçinov ve Rahmatullin de Kasım’a karşı hiçbir şey diyemediler. Bunun gibi yanlışları olan on tane cümleye misal verdi ve kitabın Kırgızca çevirisi olmaz diye karar verdi.
1935 yılının baharında Kırgızistan’da parti örgütünün tasfiyesi başlayıp, şehir kontrolünün başkanı Tavkin bizzat kendisi Kırgızistan Merkez Yürütme kurulunun salonunda Kasım’ı tasfiye etmek zorunda kaldı. Kasım’ın tasfiyesini dinlemek için bir sürü insan çoğaldı. Kürsüye Tavkin çıkıp:
– Sayın arkadaşlar, şu an biz Kasım Tınıstanov’un tasfiyesini yapacağız. Kazakistan’ın milliyetçilerinin lideri Smagıl Sadıbakasov’un yeri ne kadar büyükse, Tınıstanov da Kırgızistan’daki milliyetçilerin lideridir. Burada toplantıya katılmakta olan arkadaşlardan rica ediyorum, lütfen tasfiye sürecinde Kasım’a farklı farklı sorular sorup, bize yardımcı olun,– dedi.
Kasım kürsüye çıkıp hayatını, 1920 yılından 1924 yılına dek gençliğinde yazdığı şiirlerinin hangisinde ve “Caňıl Mırza” adlı eserinde eski zamanı kötüleme gibi neler var. 1925 yılında Bolşevik partisine üye olduğunu, ondan sonra her daim kendisinin hep bilim dünyasında çalışmalar yaptığını, o çalışmalarında da herhangi bir yanlışlık olmadığını anlattı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.