Полная версия
Şahane'nin Masalı
Şahane Müşfik
Şahane’nin Masalı
ÖN SÖZ
ŞAİRE ŞAHANE’YE
Kırgızistan’da derlermiş ki “Azerbaycan’da her üç kişiden dördü şairdir.” bu sözü duyduğumda en kuytuda kalan değerli hazineyi bulmuş gibi sevindim, heyecanlandım. Arayıp da bulamadığım bir ifadeye kavuşmuştum. Bu güzel tespit tam yerinde yapılmıştı. “Edebiyat ve sanat yurdu olan bu eşsiz ülkenin insanlarından sanattan uzak olan var mı acaba?” diye düşündüğüm çok olmuştur. Bu söz sorumun gerçek cevabıydı.
Gencecik bir gazeteci olan Şahane’ yi ilk defa düz yazı ve makalesini Türkiye Türkçesine aktarırken tanıdım. O kadar duru, o kadar sade, o kadar güçlü ve bir o kadar da samimiydi ki, her satırından ayrı lezzet almıştım. Azerbaycan Türkçesini tertemiz kullanmış olmasına da hayran olmuştum. Gaspıralı’ nın dediği “Dilde birlik…” tam da buydu. Türkiye’ den ve Azerbaycan’ dan herhangi bir kişi bu satırları okusa “Bu ne demek acaba.” demesi nerdeyse olası imkânsızdı.
Şahane makale ve diğer yazılarında kullandığı duru dili şiirlerinde de aynı ölçüde kullanmış. Şiir sevenleri yormayan, okudukça düşündüren ve çarpıcı bu güzel eserlerini Türkiye Türkçesine aktarırken Çok güzel duygularla savruldum.
Bir şiirinde;
“SONSUZLUK DA ÖLEBİLİRSon denilen bir şey yoktur aslında,Var olanın arkasında bir yokluk varSonun ardından başlar bütün ilkler…”diyor Şahane. Ben de“Aşk olsun bu ne şahane bir tespit Şahane. Ne derin bir felsefe.”demekten kendimi alamıyorum.
Kaleminin paklığı şiirlerinin keyifle okunmasını sağlıyor. Yalnızlığı işlediği çarpıcı satırlarında duygulanmamak mümkün değil.
BU GECEBu gece sensizlik çöktü üstüme,Bu gece dertlerden dert doğulmuştuBu gece yıldızlar küşmüştü benden,Gözümün yaşında ay boğulmuştu…“Gözümün yaşında ay boğulmuştu.” bu güzel ve derin manalı satırı gördüğümde “Ne güzel bir cümle icat etmiş, tebrik ediyorum” diye düşündüm. Daha nice böyle güzel söz demeti toplanmış Şahane’nin mısraları arasına. Yalnızlığı, kırılganlığı öyle nefis, öyle kibar anlatmış ki, okudukça gözlerimden yaşlar süzüldü yüzüme. An oldu bir mısrası binlerce cümleyle anlatılamayacakları anlattı bana. Hüzünlendim kimi zaman. Gülümsediğimde oldu ara sıra.
Şahane’ yle tanışmadan önce yazılarından tanımıştım onu. Ve diye bilirim ki her şiir, makale, deneme dahi bütün eserler yazarın, şairin ta kendisidir. Bunu Şahane’ yi tanıyınca daha iyi anladım. Şahane bir yapıya sahip olan Şahane şiirlerindeki satır aralarında yaşamaktadır.
Başarılarının devamını dilerken, kendisini tanımaktan da mutlu olduğumu belirtmek isterim. Yolun uğurlu, bahtın açık, ömrün bereketli olsun şahane insan.
Ülkü TAŞLIOVA22.08.2019 – KONYAGEL SANA MASAL ANLATAYIM
Gel sana masal anlatayım;“Bir varmış, bir yokmuş” ile başlayan,Sonunda gökten üç elma düşen masal…Gel sana masal anlatayım;“Her şey iyi olacak” diyeyim,Yalanların kökü kesilecek,Doğrular ortada kalmayacak artık.Öyle bir masal anlatayım ki,Orada herkes öz adı ile çağırılsın,İyiye iyi denilsin,Kötüye kötü.Gel sana masal anlatayım,Öyle bir masal ki,Orada insanlar İnsan olsun hakikaten.Öyle bir masal ki,İçinde hayır da olsun şer deSevgi de olsun yeteri kadar nefretteVar da olsun yok da,Dünyanın her yüzü görünsün onda,Şer hayra, nefret sevgiye,Yok da vara dönüşsün sonunda.Gel sana masal anlatayım;Cenneti de, cehennemi de göstereyim sözlerimle,Allah’dan, İblisten söz açayımDinle sabırla.Gel sana masal anlatayım;Alıp götüreyim seni bu dünyadan.Bu dünyada ne var ki?!Götüreyim seni başka dünyaya,Halıların üzerinde uçalımBulutların arasından,Aşk bahçesinde gezelimEl ele, kol kola,Yoldaşımız olsun huri ile melekler.Gel sana masal anlatayım;Bir sen ol, bir benAy şahidimiz,Yıldızlar dostumuz olsun.Gel sana masal anlatayım;Bu masalın iki kahramanı olsun,Biri sen ol, biri ben.Gel sana bir masal anlatayım,Sen bana inan, ben masalıma.YALNIZLIK SENFONİSİ
Yalnızlığın resmini yap, ressam,Biraz da aydın yap, karışık olmasın.Karışıklığın olmamasıdır yalnızlık,Dağınık saçlar yap,Rüzgârın büyük bir gayretle yüzüne dağıttığıSaçların hafif dokunuşla düzeltenin olmamasıdırYalnızlık.Senden başka dünyadaHiç kimsenin kalmamasıdır yalnızlık.Yalnızlık kapı önündeki sana ait bir çift ayakkabıdır,Onlar da bıktılar teklikten senin gibi,Yüzü kapıya taraf dönükBirinin hasretinde olan sevdalılar gibi.Yalnızlık konuşacak kimseyi bulamayıncaÇay doldurduğun bardakla sohbetindirDinleyen bile olmaz,Konuşmayı unutmamak için konuşursun,Yalnızlığına konuşarak alışırsın:…havadan sudan…Bugün gördüklerindenVe daha nelerden…nelerden…Konuşursun,Konuşursun…susarsınBirisinden cevap beklersin.Ama sen susan da dünya da susar,Sükût başlar.O zaman buz duvar yüzüne haykırır yalnızlığını,Utanırsın,Susarsın.Yalnızlık soğuk kış gecesindeYorganın dışındaki kolundur,Senin yegâne yolundur.Televizyon izlerken divanda uykuya dalmandırYalnızlık.Aynalara olan korkundurHerkesin seni terk ettiği dünyada,Herkesin itinasızcaSenden gittdiği dünyadaSen de küsersin aynadakinden.Yalnızlık ölümsüzlüğündür;Yalnız adamı ölüm bile unutur…EY SEVDA DENİZİM
Buram buram sen kokası varEllerimin,Yüzümün,Dudaklarımın,Saçlarımın-Her yerimin.Gözümden düşen bir damlayla karışmak istiyorumsana,Ey sevda denizim.Alsan beni,Sıcacık kollarınla sarsan,Tüm Dünya’nın kötülüklerinden saklasan koynundamasumca,Bir masal anlatsan benliğimi alıp götürücek,Bir yalan söylesen bana kalbimle inanacağım,“Bir sen varsın” desen de sahte insanlara kör etsengözlerimi,Bir “üzülme” desen de gülücüklere boğsam şudünyayıNe güzel olurDeğil mi?!HAYAL KIRIKLIĞIM
Koskocaman hayal kırıklığımsın sen benimGözlerimde kırılıp daYüreğime dökülen.Her nefeste batıyor kalbimin tam orta yerineEllerimi kanatan cam misali.Ne yapsam, ey sevgili,Ne yapsam,Kalbimi mi söküp atsam yerinden,Ya nefes almayı mı bıraksam?DENİZ SEVGİSİ
Kendini unutup yalnızlığa kaçtı,Yalnızlığa sığındı.Belki de tek çaresiydi buYalan dünyanın azaplarından kurtulmanın.Sevgisini araya soraSevgisizlikte buldu kendini.Bir sonbahar sabahıMavi denizeÇılgın dalgaları izlemeye gitmişti.İzlediyiyse denizin mavisini utandıran gözler oldu.O gözlerde buldu kaybettiği varlığını,O gözlerde unuttu yokluğunu,O gözlerde aşık oldu nefret ettiyi dünyaya,O gözlerde inandı bu dünyanın yalanlarına.Unuttu,Kaybetti,Sevdi.O mavi gözlerdeSevgisizliyi unuttu,Kendini kaybetti,Onu sevdi.O mavi gözlerdeDenizin maviliğini unuttu,Dalgaların aşkını kaybetti,Onu sevdi…AŞKIN RENGİ
Hani “senin aşkın hangi renk?”Diye sormuştun yaBir yaz günüİş çıkışıOtobüs durağındaOtobüs beklerken.SusmuştumCevabını bilmiyormuş gibi.Aslında biliyordum,Şimdi de biliyorum,Söyleyememiştim…Bana sorarsanPembedir benim aşkım.Hangi pembe mi?Bilmem,Pembe işte,Mesela beyazın saflığını içinde barındıran bir pembe;Safdır benim aşkım,Hem de öyle böyle değil,Bir kar tanesi düşün,Kışın kar yağdığında “hastalıklar öldü” derler yaHah, tam da öyle,Tüm kötülükleri öldürür cinsten.Azacıkda kırmızının çılgınlığını almıştır.Gözü de karadır sevdamın,Bilir misin?Sevdim mi olay bitmişdir.Gökyüzü ve denizin mavisi kadar durudur hem de;Dikkatlice bakarsan kendini görebilirsin oysa ki.Bir de sarıyı unutmayalım, demi;En az sarı kadar tutkulu ve ihtiraslıdır,Dokundu mu yakmadan bırakmaz alev gibiCayır cayır.İşte böyle; beyazın saflığı,Siyahın cesareti,Kırmızının çılgınlığı,Mavinin duruluğu,Sarının ihtirası kadar Pembedir benim aşkım.AŞKA NAME
Ey aşk, ne güzel şeysin sen öyle,İnsanda ne akıl bırakıyorsun,Ne mantık.Hepsini toparlayıp bir uçurumdan aşağıfırlatıyorsun.Bir insan başkasının sigara içişiniÖzler mi ki?Hani sigara sağlığa zarardı,Bu, düpedüz akla zararVe ne acayip iş be mutluyuzÇılgınlar gibi.***Daha yaşamakdan geçip,Sevgi en büyük günahımıza çevrilip.Gör ne büyük cinayettirSevdiğimiz de bağışlamıyor bizi.Tanrı?Onu hiç sormayın,Neredeyse nasılsa birilerini bedbaht etmeninyollarını arıyor,Buldu, buldu;Yine bir yerlere aşk tohumu sepmiş,Yeşereceği günü bekliyor.Biliyorum çok yaşayamayacağım,Bir gün ya da iki,Bu kıştan doymadan,O baharı görmeden,O yazda güneşlenmeden,O payızda doğulmadanTüküreceğim dünyanın yüzüneBir damla kanımı.***Ben çok yalanlar gördüm, ışığım,Ben çok gidenlerin arkasından kapı örttümOlmayacağını bildiğim hayallerimin koluna girip çokdolandım dar sokakları.Sessiz haykırışlarıma bir tek benim kulağım doydu,Bir tek özümün yalanlarına aldandım ben,Aldanmayı seçtim.Gözyaşlarım dudağımı öptüğündeGülümsemeyi de bildim,Kahkahalarımın hıçkırıklarımı yuttuğu anlarımı da.Bütün bulutları gözlerimin derinine toplayıpGüneş payladım herkese.Yüreğimi ocak edip yaktım ömürlerdeDilimi iki dişimin arasında çok yaraladımSusmayı öğrenince.Ayaklarımı kucağımda sakinleştirdimGitmesinler diye.En çok saçlarımla oldu benim derdim,En çok onlara küsmüşüm,Okşanmamışlar diye,En çok avuçlarıma acımışımOkşayacak tel bulamayanda.***Sonra sen geldin ya,Kaybolmuştum,Ne kendimi aramaya halim vardı,Ne hevesimBir de aramak istesem nereden başlayacağımı dabilmiyordum ki;Denizden,Sahilden,Gökten,Yerden,Bakü’den,Ondan,Özümden,Yoksa o masadan?Sense bana beni bulmanın şart olmadığını gösterdin.Önce aynalarla barıştırdın.Baktığım ilk ayna da gözlerin oldu,Kendimi gördüm orada;Yaşadıklarımı,Hissettiklerimi,Korkularımı,Demediklerimi…Her “Seviyorum”sözün bir meşale oldukaranlıklarıma,Her “Seninleyim” in susturdu içimdeki yalnızlığı.Benim ağlamadığım derdime döktüğün gözyaşınÖlmüş bütün hislerime abıhayat oldu.Anladım ki sessiz haykırışları duymak içinDizinin dibinde olmak gerekmezmişKalbinin köşesinde olmak yeter.GÜNAHIM
Kanatlandı yine deli hayalim,Uçar gelir senin için bu gece.Yetmez bana bu şehrin havası,Nefesini içer ruhum gizlice.Ben Havva kızıyım ne bekliyorsun,Bir yasak sevdaya tamah salmışım.Aklımdan haber de alamıyorumİyi bak gözünde unutmamışım?Elimde şehlendi elinin izi,Ben dağlar yakan Tanrı ahıyımBütün sevapları kurban vermişim,Sen adlı sevabın günahkârımBilirim yolumuz kavuşan değil,Ezelden ağırmış bu aşkın taşı.Korkma gadan alım ölmez sevgimizDirilik suyudur gözümün yaşıDÖNME, DÜNYA
Dünyayı gören olsaDiyin ki dursun,Daha dönmesin,Daha dönmesin başıma.Şimdi bu an bu yerde,Bak tam da bu noktada dursun.Ona deyin ki o kız vardı yaİncitip ağlattığın,Her adımda kalbini kırdığın,Avuç boyunda yüreğine gök boyunda sevgi sığdırıpSevgisizlikte boğduğun,Bak şimdi o kız bir yudumluk mutluluk bulduSenin gözlerinden oğrun,Dokunma alma o mutluluğuYumulu parmaklarının arasından,Dur dünya,DönmeBir ömürdür dönüyorsun,Bir kerecik olsun dur.Döktüğün gözyaşımın hatırına dur, dönmeBiliyorum dönerek yine alacaksınO mutluluğu elimden,Götüreceksin uzaklara,En uzaklara,Belkide düşürüp kaybedeceksinHerhangi bir karanlık köşede.Biliyorum yoktur bu gidişin sonuGüneş doğdu talihimeBu güneşin hatırına sönmeye bırakma onu,Sönmeye bırakma onu.DİYORSUN DÖNECEĞİM YAZDA
Senden uzak bu şehirdeAyaz elimi kesiyor.Saçlarımın kokusunuRüzgâr içine çekiyor.Kış dayanmış kapımıza,Oraya geldi mi soğuk.Diyorsun dönecem yazdaDonuyorum…şimdi dönsen.Yetmiyor ne ocak ne günBuza dönmüş sensizliğe.Diyor sabah kar yağacakElin giyeyim elime.Gözümünyaşı da donduAsılıdı kirpiğimden.Şehir de kimsesizleştiSen çıkıp gittiğin günden.Isıtamıyor güneş deBir “Seviyorum” sözün tek.Doğrusu kış bahanedir,Dön ki sevinsin bu yürek.BENİ SANA KISKANAN
Bugün uzun oldu sanki,Sensiz hangi günüm yerindedir kiYokluğun gönül evimde taht kurmuş,Senden hatıradır diyeOna da baş eğiyorum.Sensiz saatte kastimde benim,Akrebin her adımıAdını fısıldıyor kulaklarıma.Saat beni sana kıskanıyormuş sanki,Seninleyken yel kanadı açan akrepŞimdi yürümeye de tembellik ediyor.Üçümüz varız odada:Ben,YokluğunVe saat.Havada yaman soğudu birdenbire,Yoksa sensizlik midir?Beni üşüten!Sensizliğin soğuğundan korunmak içinSarılıyorum yokluğuna,Sığınıyorum hatıralaraSaat beni yokluğunda da kıskanıyor,AzizimSanki yine kanat açmış…SEVGİM
Sevgim kanadı kırılmış kuş ,Yolunu kaybedipPencerene kondu.Pencereden sonra dipsiz uçurum,Karanlık kuyu.Ya aç pencereni,Al koynuna onu,Nefesinle ısıt, besle,Yeniden hayata döndür,Kendinle yaşat,Ya da çek perdeniTerk et uçurumun soğuk kollarına.ÖZLEDİN BİLİYORUM
Özledin biliyorum,Kendine zulm etme yaz.Bir kez sor bak nasılım,Deyim dert çok, derman az.Hiç sorma da sen beni,Haber alma halimi,Bir selam yaz sonra de,“Bağışla yanlış gitti” .Unutturur mu beniİçkinin yüz gramı?Dağıtırmı kokumuSigaranın dumanı?Kaç tane mesaj yazıp,Sonra da siliyorum.Hasreti uyku gibiBin kez yorumluyorum.Sensiz öyle tembelim,Göz yaşım silmiyorum.Biz neden ayrıldık ki,Unuttum, bilmiyorum.Gurura çok güvenme,Senle birlikte ağlamaz.Gece tek sıkılıncaSaçlarını okşamaz.Özledin biliyorum,Kendine zulm etme yaz.Bir kez sor bak nasılım,Deyim dert çok, derman az.KENDİME DOĞRU
Baş alıp gidiyorum kendime doğru,kendime yetmekçin dağlar aşıyorum.Her adım başında gözden yitiyor,Böylece özümden uzaklaşıyorumUlaşamıyorum ki daha kendime,Beni de bu yerden götürsün deyim.Varlığım avucumda kaybolsun gitsin,Kalmasın kendimde daha bir şeyim.Baş alıp gidiyorum kendime doğru,Özümü yokluk üstüne koyuyorum.Tüm arzularımı gözümde boğupSevgim yüreyimde yok oluyorum.BAKÜ RÜZGARI
En çok saçlarımı severdin bir zamanlar,Parmaklarınla tarardınTarağa olan kıskançlığından.Büyük bir dert olurdu sanaSaçlarımdan ayrılan tek tel.Düşmanın olmuştu Bakü rüzgârı.Saçlarımı okşayanRüzgârdan bile kıskanırdın beni,Saçlarımı.Elinde olsa nefesini keserdinSaçlarımda dolaşan mehin.Şimdiyse senin yokluğunda esiyor rüzgar,Tüm arzuları susturuyor o rüzgar.Ne zaman dindi kiBakü’de rüzgar.En çok kıskandığın rüzgarından ötürü sevmezdinBakü’yü-Doğduğun şehrini.Yine esiyor rüzgar sensiz hayatımda,Rüzgar senden güvenilirmiş.Yalnızlığımı,Sensizliğimi vuruyor yüzüme sanki.Tek başıma geziyorum Bakü sokaklarını,Gidiyorum eskiden buluştuğumuz yereRüzgarın kanatlarındaSensiz.Bir zamanlar ellerinde kaybolan ellerimdenŞimdi rüzgar tutuyor,Avuçlarında nefesinle ısıttığın elimiŞimdi rüzgâr üşütüyorHaberin var mı?Şimdi yüreğimde tufanlar kopuyorHaberin var mı?Artık saçlarımı rüzgârlar öpüyorHaberin var mı?BAKÜ VAKTİ İLE
Zamanın yolunu kaybedipKapımın kenarında uyukladığı gecedeyim.Gözlerimden dökülüyor yüz yılın hasreti,Fikirlerimin tozunu alıyorOkşanmaya muhtaç saçlarımınPenceremden sokulan meltemle alevli dansı.Kırılmış şarap şişesinin kırıntıları bakıyor yüzümeSarısını yutmuş döşemedenŞaraptan daha cesaretliymiş kırılmış beden.“Öpüştür” diyor beni bileklerinleİzin ver bozayım damarlarının bunca yıllıkbekaretini,Korkma incitmem seni.Aksine kurtulacaksın esaret yükünden,Güven bana.Dudaklarında ki son tat benim tadım,Burnunda ki son koku benim kokum,Çektiğin son acı benim öpüşüm olsun,İzin ver.Gecenin sükûtunda uluyor bir yerlerden bir köpek,.Ya da kendi sükûtuna kulağı batan bir yalnızAy da kendisini yalnızlığın yakasından asmışBileklerimi daha çok sıkıyor damarlarım,Can atıyor aynı renk şarap şişesine,“Bakü vakti ile Allah’a bir adım kalmış”.BENİM SENSİZLİĞİM YAMAN KISKANÇ
Gözümden dünyayı çok düşürmüşsün,Adını dilime alamıyorum.Gecemle gündüzüm karışık oldu,El atıp düzene koyamıyorumHasretin üstüme öyle yakışmışBaşka süs- bezeği hiç istemiyor.Benim sensizliğim yaman kıskançmış,Senli günlerimi hiç çekemiyor.Toparladım arta kalan günleri,Öylece ölümü beklemek için.Avucuma sığdırdım hatıralarıSensiz hayatımdan gizlemek için.SONSUZLUK DA ÖLEBİLİR
Son denilen bir şey yoktur aslında,Var olanın arkasında bir yokluk varSonun ardından başlar bütün ilkler.Böylece her defa sona varınca karşılaşırız ilkle.Bu sonsuz sayıda kapısı olan odaya benziyor,Her defa bir kapıyı açınca diğeri ile karşılaşırsınAçtığın tüm kapılar yüzüne kapanır.İlk defaGözlerin kapı büyüklüğünde olur,Sebep ararsın ilk defaSon defa yanılırsın.İlkle karşılaşmak için sebepHiç ölümde değil aslına bakarsan,Ana rahminde olan bir bebeğin ölümüBu dünyaya doğuşudur aslında,Böylece de bu dünyadaki insanın ölümüBaşka bir dünyaya doğmasıdır.Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.