bannerbanner
Dakika
Dakika

Полная версия

Dakika

Язык: tr
Год издания: 2023
Добавлена:
Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля

Zinnur Mansurov

Dakika

ZİNNUR MANSUROV

Zinnur Möcip oğlu Mansurov 1949 yılının 15 Temmuzunda Tataristan’ın Mamadış ilçesi Tüben Uşmı Köyünde doğdu. İlkokul ve liseden mezun olunca bir yıla yakın bir süre kolhozda çalıştı daha sonra 1967-1972 yıllarında Kazan Devlet Üniversitesi Tatar Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Üniversiteden mezun olunca subay olarak iki yıl askerlik yaptı. Sonra Sosyalistik Tataristan Gazetesinde özel muhabir (1974-1983), Kazan Utları Dergisinde bölüm muharriri (1983-1986), Tataristan Radyosu’nda başmuharrir (1986-1990), Tataristan Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı (1990-1995) olarak görev yaptı. 1995 yılında Tataristan Cumhuriyeti Başkanlar Kabinesi kararı ile Medeni Comga (Medeni Cuma) haftalık edebiyat ve sanat gazetesi oluşturdu. Yirmi yıl bu gazetenin başmuharriri görevini yerine getirdi.

Şair Zinnur Mansurov, Kazan Ufa ve Moskova Yayınevlerinde yayımlanan yirmiye yakın kitabın yazarıdır. Eserleri arasında çocuklar için yazılanları da vardır. Aynı zamanda şair; eleştiri, gazetecilik ve esse gibi edebi türlerde de başarılıdır. Üniversite yıllarından itibaren Abdullah Tukay’ın eserlerini incelemiştir. Büyük şairin edebi anıtsal müzesi bünyesinde olan (Arsk –Arça- ilçesi Yeni Kırlay Köyünde) Sadi ağabeyin evinin yenilenmesi sırasında onun “Tukay Belen Engemeler. Besedı s Tukayım” adlı kitabından da yararlanıldı. Özel baskıların yayımında da Zinnur Mansurov elinden geldiği kadar emek vermiştir. Şairin “Cırlarıbız” (Türkülerimiz, 1989), “Cırlap Açıla Künel” (Türkü Söyleyerek Açılmakta Gönül, 1993) adlı mecmuaları, “Ravil Fayzullin. Zaman. İcat. Şahıs.” (2002), “Rafael Sahabiyev. Cırdan – Cırga” (2011), “Tukayça Tatar Kodeksı. Tatarskiy Kodeks Po Tukayu. Tatar code of Tukay” (2016) adlı mecmuaları yayımlama işinde payı vardır.

Yaratıcılığını çeşitli yönleriyle açmaya çalışan şair Zinnur Mansurov’un birkaç poemi temelinde televizyon ve radyo yayınları yapılmış, bazı şiirleri Tatar bestecileri tarafından bestelenmiş, birçok eseri çeşitli dillere çevrilmiştir. Tataristan Medeniyet Bakanlığı ve Tataristan Cumhuriyeti Milli Kütüphanesi tarafından düzenlenen yarışmalarda Zinnur Mansurov’un “Duşitsı Belıy Zapah” (1991), “Künel Sefere” (1999), “Cerehetle Yörek Cılırak” (2003), “Tukay Belen Engemeler. Besedı s Tukayım” (2014) vb. kitapları yılın en okunan kitapları arasında yer almış, ayrı bir güldestesi “Literaturnaya Rossiya” haftalık gazetesinin özel ödülüne(1992) sahiptir.

Şair ve cemiyet adamı olarak Zinnur Mansurov Tataristan’ın medeni hayatında aktif rol oynamakta. O, Bütün Dünya Tatar Kongresi Milli Şurası üyesi, aynı zamanda Tataristan Yazarlar Birliği idarecisi, “Kazan Utları”, “Beznen Miras” dergileri, Tataristan Kitap Neşriyatı yayın kurulu üyesi, Bütün dünya Yazarlar Birliği Tatar PEN-merkezi başkanıdır.

Edebiyat ve sanat alanında verdiği emeklerinden dolayı Zinnur Mansurov “Tataristan Cumhuriyetinin Halk (Tanınan) Şairi”, “Tataristan’ın Ünlü Sanat Çalışanı” adlı isimlere sahiptir (2014; 1994), Tataristan Cumhuriyetinin A. Tukay Adına Devlet Ödülüne (2009), Tataristan Cumhuriyetinin Övgü Sertifikasına (1999) layık görülmüştür. Ona “M.A. Şolohov’un 100. Yılı”, “Kazan’ın 1000. Yıl Yadigârı” madalyaları (2004; 2005), Tataristan Medeniyet Bakanlığının “Medeniyet Alanında Emekleri İçin ” belgesi (2008), “Rusya’da Edebiyat Yılı” anı madalyası (2015), A. İshaki, H. Atlasi ve Ş. Mannur ödülleri (2016; 2005; 1995) verildi.

Zinnur Mansurov, Kazakistan’ın Türkistan Şehrinde toplanan 8. Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresi tarafından 2017 yılında Türk Dünyasında Yılın Edebiyat Adamı ilan edilmiştir. Mansurov’a ödülü 17 Nisan 2018 günü Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da ödülü takdim edilmiştir.

KADEHTEKI DIKEN

“Mansurov, can arkadaşım,Tak dikenden bir taç!”A. PuşkinSelamını aldım el misaktanBilmem kaç bahar sonraAllah’ın geçip emrindenEvliya misaliYazılmışsın kaderime-bilen olmaz-Feriştahı gelmiş deFısıldamış kalbime beşikteDeğiştirilmiş tüm bulutlarAğlamışlar beş minaredeŞiirler sığınmış dilimeYakalayalım diye hayatıHayyam şarabındaYıkanmış emziğim-tadan olmaz-Düşmüş aşka şarkılarSokulmuşlar kelimelerimeSormuşlar kaybolan mısralarımıHatıralarımı karıştırırkenFal açtım hecelerimeGezindim büyülenmiş sokakların çıkmazındaGülüşünü gördüm ah o Parnas’ın-çıkan olmaz-Damga vurulmuş gizemli bir taç gibiAğlayarak gelmiş yazTıpkı ben gibiKader adımı sormuşUnutulmuşum herkes gibiGaipten gelmiş bir ses her zamanki gibiDikenli tacı müjdelemiş başımaBüsbütün azap,Adı belli bir hüzün gibiSatıyorum tüm acılarımı-alan olmaz-Karışmıyorum artık ona bunaYaşıyorum işte orda burdaKadehimdeki her iz bir hurdaYüreğime gömüyorumAdımı okuyorlar ölümlüler listesindenGeçip gidiyorum işteÖmür dediğin arkadaşımDermanım yok sonsuza dek-yaşayan olmaz-

DAKIKA

“Benim saat yavaş çalışıyor galiba…”

Gazinur MoratAlelacele bir borç önüme dikilirse,Of çekmiyorum güç kuvvetin eksikliğineBazen bana tek bir an yetmiyor,Yetmiyor küçücük bir dakika.Vefat eden atam, doğduğum yıldaHuzursuz oluyor benim gibi kır saçlarımÇok az zamanla kaçırdımOna “Ben doğdum!” diyen avazı.Coştum baharda akan sularlaHer şey anında olmalı çocukluktaAma kalbim sanki hâlâ başlangıçtaGeride kalan saat gibi atmakta.Bazen bana tek bir an yetmiyorVe yetmiyor ek olarak birçok günGöremedim İlah’ın sözüPeyda olunca köyümüzün üstünde.Dişini sıkan hatıralarımDopdolu bir asır gibiGelmiştir aziz anneciğime.Af istemek için zaman bulamadımAcısından sarkarak damlıyor kanım.Yurdumu toprağımı savunarak olgunlukGöstermek için ne fırsatları soldurduk!Avuçlarımdan akıp giden azalan dakikalarlaYaş alarak artık çoğaldık.Vaktin yetmemesi sıkıyor gem gibiCanda gençlik coşkusu her dem alev gibiHayat boyunca fazladan bir gün29 gün çeken şubat için hediye gibi.Sabırlı huyum uzak kandan gelmekteArtık çabalamam değişmek için deHüküm meydanına ben gecikmem deBenim saat artık geride.Böyle bir huy bilmem ederi ne?Her şey için verirdim cevapŞimdi ise mırıldanıp oyalanırım bir türküdeUzun havasını söylüyorumEbediyetin de…

EVLIYALARIN DAĞINA ÇIKIŞ

İleriye, güneşin doğuşuna; sağa, günün ortasına; arkaya, günün batışına; sola, gece yarısına kadar Uzanan yerde yaşayan halkı topladım.

Kültegin’in hatıratından”Çıplak ayaklı çocuk gibiBozkırdan ne kadar yer geçtimCanımın geçici gamınıGeçerken çaya verdim.Yırlarım dalaya doluştuSanki bir el gezer âşık beniEvliyaların dağına çıkarkenİçimi boşaltmaya meylettim.Nisan bulutlarının diyarındanBuğulu, sarhoş eden bir nefes geldiYüksekte feriştahın kanadıDokunmaya acele ettim.Bu yüzden belki de gönlüm rahatAh buradan Bolgar, Biler,Suvar ve Urdalar görünmekteBen çoktan muradıma erdim.Serap olan diyarların arkasındanHanlıkları canlanıyor gözümdeDağılan kağanlık canım topraklarHepsi bana öz derim.Mahrum kalmanın sınırlarını apaçıkGördüm ben Evliyaların Dağı’ndaKalbime öz olan kederlerimYine döndüler ah eskilerden benim.Şuramda kan ve yaşa benzer bir düğüm

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

Конец ознакомительного фрагмента
Купить и скачать всю книгу