bannerbanner
Dar Sokakta Ayak Sesleri
Dar Sokakta Ayak Sesleri

Полная версия

Dar Sokakta Ayak Sesleri

Язык: tr
Год издания: 2023
Добавлена:
Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля
На страницу:
4 из 4

Yukarı Mezopotamya’nın, sırtını ağaçsız çıplak tepelere dayamış, yığınla çözülmemiş sorunla dopdolu, dünyanın bu en eski kentinin sıcak topraklarına bir kuş gibi konmak üzereyken onun binlerce yıllık birikimden oluşan yüzlerce, çoğu mistik, esrarlı hikâyesinden birkaçını öğrenebilme fırsatını bulacağım için çok heyecanlanıyordum.

Değişik toplumların ön yargılardan kurtularak birbirini tanıması çok zordu, belki de imkânsızdı. Çünkü her birini var eden yığınla etken vardı. Biyolojik, coğrafi, dinî, siyasi farklılıkların var edip şekillendirdiği karmaşık sosyal yapıları çözümlemek, anlamak kolay bir şey değildi. İnsanlar arasında koyu bir cehalet vardı ve böbürlenme, kendinden olmayanı küçük ve hor görme isteği azalmadan artarak devam ediyordu. Dünya; herkesin huzur içinde ve rahat yaşayacağı kadar güvenli bir yer değildi ve ne yazık ki hiçbir zaman da olmadı. Biz sadece aynı güneşin ısıttığı, başka başka canlılar olduğumuzu kavrayabilir, nasıl yaşadığımızı öğrenir ve karşımızdakine zarar vermeden birbirimize yaşama hakkı tanıma becerisini gösterebilirsek, belki de tek tek küçük insanlar olarak bir büyük insanlık âlemi yaratmış olabiliriz. Fakat bunun henüz çok uzağındayız. Yeteri kadar ümitli olmamız için gayretli bir çabanın içinde olmadığımız bilinse de çok karamsar olmaktan yana değildim çünkü böyle düşünmek çok yıpratıcı ve acı verici…

Yabancısı olduğum bu yerde öğreneceğim birkaç kısa hikâye benim için hiç de azımsanacak bir şey değildi. Uçağın penceresinden gördüğüm manzara, sırlarla dolu, esrarlı, ilginç bir şehri adım adım tanıma fırsatını bulacağımı fısıldıyordu sanki kulağıma. Nefesimi kontrol etmeye çalışarak kabaran heyecanımın sarstığı vücudumu sakin olmaya çağırdım.

Bir veya iki katlı gecekondular, şehrin sıkışık merkezinin etrafını sarmış yoksul yaşlılar gibi umutsuzca oturuyorlardı. Tarlaların arasından geçen geniş su kanalları dâhil her şey şimdi çok daha belirgindi.

Arka tekerler piste temas edince hafifçe bir sarsıldık, ön tekerler yere değince de uçağa ilişkin korkudan eser kalmadı içimde. Önümdeki yolcuların inmesi epeyce sürdü sonra nihayet kendimi dışarı atabildim. Merdivenin başında ilk fark ettiğim şey, göz kamaştıran bir parlaklık ve kuru bir sıcaktı.

Uçaktan inen kalabalıkla birlikte, terminal binasının “Gelen Yolcular” kısmına doğru ilerledim. Birbirlerine gülerek el sallayan insanlar en canlılarımızdı. Benim gibi buraya ilk kez gelenlerse biraz durgun, yorgun ve meraklı bakışlarla ne olup bittiğini kavramaya çalışıyorlardı. Dar bir kapıdan içeri girince güneşin yakıcı etkisinden kurtuldum.

İnce, uzun, serin salonun içinde sarılıp öpüşenler, coşkulu görüntüler oluşturuyorlardı. Bagajımı almak için yürüyen bandın yanına ulaşmaya çalışırken yirmi beş yaşlarında, esmer, orta boylu bir gencin, elinde katıldığımız geziyi düzenleyen seyahat firmasının beyaz kartona yazılmış ismini yukarı kaldırmış beklerken bizi yanına çağıran sesini duydum.

Yürüyen banttan valizimi alıp yanına gittim. O daha önce gelenlerle konuşuyordu. Beni görünce adımı sorduktan sonra elindeki kâğıda bakıp ismimin karşısına mavi tükenmez kalemle artı işareti koydu ve:

“Hoş geldiniz!” dedi içten bir sesle.

Ben de ona tebessüm ederek karşılık verdim. Aksanı hemen dikkatimi çekmişti; “k” harfini daha kalın ve gırtlaktan çıkarıyordu. Eksiklerin tamamlanmasını beklerken geziye beraber katıldığımız çocuklu aile meraklı bir sessizlikle etrafı seyrediyordu.

Diğerlerinin de gelmesini beş altı dakika bekledikten sonra, orta boylu rehberin peşine takıldık bizi şehre götürecek otobüse binmek için. Dışarısı bir hayli sıcaktı.

Valizleri bagaja yerleştirme telaşı ve otobüse binme gayreti herkesi birbirine daha çok yaklaştırmıştı. Otobüs şehre doğru hareket ederken çoğunun dilinin bağı çözülmüştü; birbirleriyle konuşuyorlardı.

Valizim büyük değildi; kucağıma alarak arkada bir yere oturmuştum. Pencereden gördüğüm hemen her şeye büyük bir merakla bakıyordum. Rehber, elindeki mikrofonla geziyle ilgili bilgiler verdikten sonra, yazılı iki sayfalık detaylı programı tek tek herkese dağıttı.

Hayvan ahırlarıyla, tek ve iki üç katlı yoksul evlerin iç içe olduğu yoksul mahallelerle şehrin dar ve sıkışık caddelerini geçtikten sonra kalacağımız otele ulaşmıştık.

SEKİZİNCİ BÖLÜM SONU

Hava, kuru ve inanılmaz derecede sıcaktı. Yumuşak ve nemli havaya alışmış solunum sistemim, çatır çatır çatlıyordu sanki. Neyse ki otelin girişindeki büyükçe lobi serinceydi ve resepsiyondaki işimiz beklediğim kadar uzun sürmedi. Öğlen yemeği ve sonrasında akşama kadar herkes serbestti. İsteyen istediği gibi gezip dolaşabilecekti.

Yalnızlığa alışkındım fakat otel odalarındaki, insanı derinden etkileyen o garip, biraz da insana birçok şeye yabancı olduğunu hissettiren hüzün, yaralayıcı ve inciticiydi. Gün ışığı, küçük odanın içini parlatarak aydınlatıyordu.

Yaklaşık bin üç yüz kilometre öteden getirdiğim valizim yatağın yanındaydı ben ise odanın ortasında duruyordum. Sessizliği kırmak için köşedeki küçük televizyonu açtım. Üstümde ne varsa çıkarıp banyoya girdim. Suyu açıp altında durdum. Borularda bekleyen serin su, sıcak bedenime küçük küçük ısırıklar atıyordu. Sonra su ılıklaşıp sıcaklaştı.

Genellikle otel odalarına özgü, hiç sevmediğim bir çamaşır tozu ile karışık şampuan kokusu vardı odanın içinde. Bir süre yatakta uzanarak beklerken televizyondan gelen sesleri dinledim. Karşı duvardaki klima hiç durmadan çalışıyordu.

Kalktım, giyindim. Tül perdeyi aralayıp dışarı baktım. Eski şehrin, çok yüksek olmayan birbirine bitişik yorgun yapıları görünüyordu. Sonra aşağıdaki dar sokağı seyrettim. Sepetli motorlara, hareketli taksilere, manav, kasap, fırın, bakkal gibi yerlere girip çıkan, yolda yürüyen insanlara baktım bir süre.

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

Конец ознакомительного фрагмента
Купить и скачать всю книгу
На страницу:
4 из 4